Zamanın Zeynebi Derneği'nin düzenlemiş olduğu şiir yarışmasında birinci
olan kardeşim NURAY ALPER ' i yürekten kutluyor, başarılarının devamını
diliyorum. Bu anlamlı etkinliğe emek veren başta Sabiha Ateş ALPAT Hn.'a,
bütün jüri üyelerine, yarışmaya katılan bütün şair dostlarıma teşekkür
ediyorum. Hepinizin kandilini kutluyor hayırlara vesile olmasını diliyorum.
-Gül'ün Yâri Efendim! -
Söz biter; hıçkırığa boyanır birgün daha
Sûret-i cemalimde mahzun çocuklar çağlar
Benden alır hüznünü seni görmemiş saha
Fikrimin hicretine tam on dört asır ağlar
...........................Efendim! An yaralı, bu güz sensiz hastadır
...........................Semalarda titreşen dualarım yastadır
Toplanır birer birer deryasına seherin
Nurundan almak için rûhanî güvercinler
Bilmezler, günah nedir; nerde izi kahırın
Sesini duyamayan kalbim elimde inler
...........................Efendim! Dil isyanda, zikre seni katıyor
...........................Halbuki yüreğimde kaç bin Leheb yatıyor
Kutlu varoluşların en mukaddes olanı
Duası Abdullah'ın, Amine'nin rüyası
Sen ey ana rahminin boynu bükük kalanı
Cihânşumul doğumun en haşmetli ziyâsı
...........................Efendim! yokluğunun diğer adıdır ziyan
...........................Varlığını haykıran sözlere emridir; yan!
Sen ki Kureyş müjdesi gonca gonca açılan
O İlahi rahmetin merhamet yüklü gizi
Bir feth-i mübîndin ki karanlığa saçılan
Bitmedi, bitmeyecek zulme verdiğin sızı
...........................Efendim! sensizliğim tüketti nedenimi
...........................Istırap katre katre sarıyor bedenimi
Yaralı yüreğiyle yağmurları ağlattı
Ardından bakıp kalan gül Mekke sokakları
Gizli bir inilti ki derdi öze bağlattı
Yılların firâkıyla ağrıdı şakakları
...........................Efendim! kir ve kan'dır çağın yüzünden sızan
...........................Nasıl şaşırıp kaldı yönü kefensiz mizan
Hani âli bayramı yaşamıştı Medine
Râm olup varlığına kurtulurken yoklardan
Ve takvâ yazar iken canını yüce dine
Hala utanır Taif yürüyen ayaklardan
...........................Efendim! Kör iz'anla emrine uyamadım
...........................Düştüm de yollarına kokunu duyamadım
Bilallerin göğsünde iman ederken taşlar
Onunla haykırdılar; Allah, Resûl ve Ehad
Hûşu hakikatine nasıl koşmuştu başlar
Kanını toprağına değdiremedi Uhud!
...........................Efendim! sûretinle ifşa oldu nur nişan
...........................Sırtındaki mühürde hayat buldu sonsuz şan!
Ne güzel gülümserdin Ayşe'nin iffetine
'Beni nasıl sevdin? ' e cevabındı; kördüğüm
Çölde kumlar şahitti sevdanın saffetine
Şimdi bir masal gibi kitaplara sorduğum
...........................Efendim! Kutlu çilen, dokunmadı çamura
...........................Güzel ahlâk verilmiş özündeki hamura.
Ellerim, bir güzide yakarışın kelamı
Mazide nefes alan çöllere hasret sürgün
Muazzam çığlıkların yönü meçhûl selamı
İşte hicrana perde ihtiyâr gece ve gün
...........................Efendim! Bilemedik niye güzeldir güller
...........................ve o lâtif gülleri koparamayan eller.
(*) Cemal; Allah'ın sıfat tecellisi olarak kullanılmıştır.
NURAY ALPER
Tülay SustamKayıt Tarihi : 30.3.2007 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Teşekkürler vefalı güzel arkadşaım Tülay
hep başarıların etrafında ışıldamanız ümidimle...
sevgiler
Gülay Yıldız
yerini fazlası ile hak ediyor....
Hak rızası için yazan bir kalemin zaferidir bu.
Kutluyorum güzel bacım
gözyşlarımla hem de
SELAMETL İLE
TÜM YORUMLAR (7)