bırak yersiz gururu!
başlangıcı sona mağlup gönül,
bırak! duygulara gem vurmayı;
kulak ver, sevgiye sevilmeye muhtaç
susuz ve ıssız kalmış, hasretten kavrulmuş
yüreğinin sessiz, sine delen çığlıklarına..
bütün kaygılarını terk et zamana
toprağın suya,
mecnunun Leyla'sına koştuğu,
yunusun aşk od/unda piştiği,
ferhat'ın dağları aştığı gibi...ara..
O aradığın;
bazen içli bir sözde,
bazen manalı gözde,
bazen yürekteki ateşsiz közde
bazen de teni kavuran sımsıcak bir busede sanırsın,
lakin o da ne? ne gözde, ne sözde,
ne de köz/dedir.
hiç ummadığın, şefkatle şehvetle örünmüş;
başını yasladığında giderek hızlanan şimendifere benzer duyduğun
kalp vuruşlarında
o sesten aldığın hazda, özdedir
mutluluk...
bak yine buğulanmış gözlerin,
ara hadi!
maziye daldığın,
hüznü kederi yanaklarına saldığın,
sevgiye hasret dudakları ıslattığın anda,
eşini kaybetmiş ceylan gibi sevgiye muhtaç
yüreğinle ara...
hadi ara;
akrebin yelkovanı yakaladığı
minicik o anın bile ansızlaşarak çok uzun geldiği,
ben olan senden sana daha yakın hiç bir şeyin
Olmadığı, o anda
ara...
kalbin, göğüs kafesini zorlarken,
tenin cana başkaldırıp zangır zangır titrediği,
ellerinin kelebek ürkekliği ile yuregime dokunduğu
o yağmur titreyişlerinin buz kestiği anda ara..
Ara,
mutluluğun doyumsuz zamana meydan okuyan
o benlik tadımı,sineye akan yanını yakala..
Küsme kendine;
küstürme bedenini aşka, aşığa...
davranma sakın! olanlar, normalmiş gibi;
hani! O huzur bulduğun, mutluluktan zaman-mekan
terennüm ettiğin duygu yüklü, içli şarkıların tadı,
hayali nerede...
Anla artık;
yanaklarını ıslatan hasret,
özlem, keder kokan nağmelere eş gözyaşlarının
anlatmak istediğini...
Ara da anla!
gizemli o titreyişlerin sebebi sırrının,
yaşanmayası, o yaşadıklarında olduğunu...
düşün!
ve anlayacaksın o vakit:
geçit verme,
diren o -ben-siz neden-sizlere,
nedeni olanlar içinse;
bir daha bir daha ağla..
her seferinde;
bir damla bir damla yaş daha...
Ve işte kadehler:
boş gidip, ardı sıra nefessiz sek geldiğinde
vur masaya yüreğini, ser üzerine bütün maziyi
yudum yudum iç doyasıya yüreğindeki özlemlerimi.
İç
iç ve ağla
incitebilirsin artık sebepsiz gözyaşlarını...
her seferinde;
bir duble bir duble fazla
hıçkırıkları boca et avuçlarından kayıp giden
mutluluğa...
ara! şimdi bensiz yüreğinde;
sitem etmeden teselli aradığın hüzünlü dilsiz kadehlere...
bak yürek fısıldıyor;
bu sefer yakalayacaksın sanki,
ancak bu son arayışın olmalı;
diğerlerinden kat be kat farklı,
çünkü, aradığın, mutluluğun BEDELİ gözyaşlarında saklı..
gel! dinle bu deli yüreği;
belki de hiç olmadığı kadar bu defa haklı...
09:11:2012
Salih EymenKayıt Tarihi : 9.11.2012 15:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

"....O aradığın;
bazen içli bir sözde,
bazen manalı gözde,
bazen yürekteki ateşsiz közde
bazen de teni kavuran sımsıcak bir busede sanırsın,
lakin o da ne? ne gözde, ne sözde,
ne de köz/dedir." gel de çöz çözebilirsen...Su gibi bu şiiri ve değerli şair dostu tebrik ediyor esenlikler diliyorum saygı sevgi ve muhabbetle şen ve esen kal...
başlangıcı sona mağlup gönül,
bırak! duygulara gem vurmayı;
kulak ver, sevgiye sevilmeye muhtaç
susuz ve ıssız kalmış, hasretten kavrulmuş
yüreğinin sessiz, sine delen çığlıklarına..
bütün kaygılarını terk et zamana
toprağın suya,
mecnunun Leyla'sına koştuğu,
yunusun aşk od/unda piştiği,
ferhat'ın dağları aştığı gibi...ara..
o benlik tadımı,sineye akan yanını yakala..
Küsme kendine;
küstürme bedenini aşka, aşığa...
davranma sakın! olanlar, normalmiş gibi;
hani! O huzur bulduğun, mutluluktan zaman-mekan
terennüm ettiğin duygu yüklü, içli şarkıların tadı,
hayali nerede... '
Çok güzel,kutlarım sizi efendim.
Diyecek söz bulamıyorum.. Muhteşem ...
TÜM YORUMLAR (39)