Ben de biliyorum, yok saymasını
Unuttum demekle, unutulmuyor.
Her gece gizlice ağlamasını
Bilmekle gözyaşı kurutulmuyor.
Gururu taşımak marifet değil
“Bal tutan parmağını yalar'
Her bal tutan yalarsa
Dokunduğu parmağı,
Kovan boşaldığında
Toptan yeriz....y......ı
Kafam küçüklüğümde
Kalbim gençliğimde,
Gururum gittiğinde
Kırıldı.
Umudum
Hâlâ yerinde
Yüzün gülüyor koca çınarım
Nasıl da gençleştin bahar gelince,
Boşuna gücendik ona yanarım
Yaz da bir kış da bir insan sevince.
Siyah beyaz bir karede kalmışız
Elele ve gencecik.
Yüzünde o tebessüm
Masum,incecik….
Oysa
Birlikte büyüyecektik…
Gülmek kolay
Ağlamak da sayılır,
Ama
Ağlarken gülmek var ya
Ölümü kıskandırır
Yeminine travma deme istersen mirim
Şeref üstüne ettin,yoksa şerefsiz derim.
İşgal edene gidip,tarihine küfretme
Yoksa Barzani derim,kimdir şeyh said derim.
Eğer bir travmayı geçirdiyse bu millet
20 yıl önceydi. O gün yürüdüğüm yolun heyecanını yirmi yıldır her işe gidişimde hissettim ama o gün başkaydı. Çünkü o gün polisliğe başlayacağım ilk gündü. Polis Akademisinin 3. yılını bitirip Staj yapmak üzere Adapazarı Osman Nuri Gezmen Karakoluna doğru, her iki adımda bir yokladığım silahımın ve kitaplardan farklı gerçek bir karakolda başlamanın heyecanıyla yürüyordum.
Çocukluğumda ettiğim dualar kabul edilmiş ve işte polis olmuştum.Gökyüzüne baktım, yüreğimdeki şükranları bulutlarla paylaştım. Herkes zaman zaman bulutlara biçim verir, onlarla konuşur ya, ben de her buluttan bir anlam çıkarmayı o yıllardan beri yaparım.
Karakola yaklaştığımda bütün polislerin karakolun önünde toplandığını ve biraz telaş biraz sinirle küçük bir çocukla konuştuklarını fark ettim. Komiser de oradaydı. O da küçük çocuğa bir şeyler soruyor ve sinirli hareketlerle karşıdaki büfeyi gösteriyordu.Yanlarına gelip kendimi tanıttığımda komiser yukarı odasına çıkmamı söyledi. Az sonra küçük çocuk da odaya geldi. O arada olanları öğrenmiştim. Karakolun karşısındaki büfe gece soyulmuştu ve kırılan camdan ancak küçük bir çocuk sığabilirdi. O da olsa olsa sokakta yaşayan kimsesiz bir çocuk olan Metin’di. Emniyet Müdürünün “Hırsızı bulamazsanız hepinizi açığa alacağım” demesi üzerine tüm polisler tek şüpheli Metin’i sıkıştırıyor ve aldığı 2 karton sigarayla 2 şişe içkiyi getirmesini istiyordu.
Bir yıl daha geçti sensiz
Yine sana geldim paşam
75 yıl hep nefessiz
Hasretinle bittim paşam
Bu yıl yaram daha derin
Akil denir usluya
Us sa sessiz yavaştır,
Yarar ve de çıkardır.
Akilli mi uslu mu
Bilmem kime ne derler,
Ama gördüm onları
tesekürler sayin celik,kaleminiz hep böyle yalin kilic gibi keskin kalsin.
tesekürler sayin celik,kaleminiz hep böyle yalin kilic gibi keskin kalsin.
tesekürler sayin celik,kaleminiz hep böyle yalin kilic gibi keskin kalsin.