Döndü kabuktaki yaram irine
Oynadıkça indi Bıçak derine
Artık Sevmiyorum demek yerine
Üstüne bastığım taş bu deseydin
Bir yanım fak dolu bir yanım tuzak
Ekmek kuyruğunda, sıra karıştı,
Herkes benden önce, aldı be Hafız.
Aşk meşk işlerine, para karıştı,
O işler kenarda , kaldı be Hafız
Bilirsin burada, iklim kuraktı,
Kadir Mevla’m gene, aynı kaderi,
Aynı kalem ile, yazdı be hafız.
Sözünden durmadın, bir adım geri,
Halbuki mevsimler, yazdı be hafız.
Ne diyeceğim bak, geri yaslan da,
Çok sevgili dostum, haberler çetin,
Hastalık tüm köyü, kırdı ve Hafız.
Kafayı oynattı, Güllünün Metin,
Gönül defterini, dürdü ve Hafız.
Kel Hasan cin çıktı, verdi övüdü,
Her şeyi bilip te, gören Allah’ım,
Çok şükür acımız, dindi be Hafız.
Çare aratmasın, veren Allah’ım,
Dert boğazdan Kalbe, indi be Hafız.
Sevda başımızı, yere düşürdü,
Görülmüş mü bir sorun? şöyle içten gülüşüm,
Yüzümün tek aynası, emsalidir duvarlar…
Keyiften değil hüznü, saatlere bölüşüm,
Bulup bulup yitirmenin timsalidir duvarlar…
Bana sorma gönül yazı baharı
Bir gecede ömrüm kış edene sor
Sevgide çiçektim saygıda arı
Aşk dolu kalbimi boş edene sor
Bağlarımı kara duman bürüdü
Nasıl ödenir bilmem, sevdaya minnetim var,
Yeterse senin olsun, bir güzel niyetim var,
Bugün bana karışma, yar ile sohbetim var,
Beni hep ağlattığın, günüm değil efkarım.
Kan tükendi velhasıl, daha yara mı deşme,
Ne denizler eridi, gözlerinin sihrinde,
Ayrılığın tadı var, gözyaşının zehrinde,
Mutluluklar Ülkesi, karanfiller şehrinde,
Ne kadar güzelmişsin, bilemedim Elfida.
Bekletirsin kapıda, senden aşk umanları,
Fırsat Yoktu Ayşegül
En sevdiğim benim, gelin olurken,
Dur demeye fırsat, yoktu Ayşegül,
Divanen aşkınla, delin olurken,
Sor demeye fırsat, yoktu Ayşegül.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!