Otururken, dört ayaklı, sedirde,
Günü heder, olanındır, yalnızlık.
Elbet tabi, yüce Mevla’m, kadir de,
Bir köşede, kalanındır, yalnızlık.
Hep haklıdır, kötülüğe, meyleden,
Ürkütmen gönlümden kara toprağı
Bir güzele yetmez az olur belki
Dökülür bağların gülü yaprağI
Kar yağar ardından yaz olur belki
Anladım bir daha yar dönmeyecek
En doğru cevaba, muhtaç sualler.
Vermeye çalışmak, yordu ruhumu.
Oturup ta, karşılıklı, hayaller.
Kurmaya çalışmak, yordu ruhumu.
Yoklara katıp ta, bunca emeği,
Sorma derdimi hafız, halim yok konuşmaya,
Yeni bitmiş bir aşkın, dil yorgunuyum dostum.
Yangın bitmek üzere gerek yok danışmaya,
Közlenmiş bu sevdada, kül yorgunuyum dostum,
Kırk mıydı elli miydi, bilmem ki öz yaşımı?
Anladım ki dünya büyükmüş beşten
Gerçeği ararım ayrılmam düşten
Önce yansımanı aldım güneşten
Zahiri aklımı bayarsın diye
Ne yerde ne gökte nede yandayım
Ne fark etti beni, nede bir baktı.
Yüzünü yüzüme, döner sandığım.
Bir damla gözyaşım, gözümden aktı
Halimi sormayı, dener sandığım.
Belki bir gün beni, yerine koyar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!