1996 Kahramanmaraş doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi şehrimde tamamladım.2010'da başlayan bağlama maceramla birlikte şiire yönelik ilgim arttı. 2015'de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanınca daha çok şiir yazmaya vesile oldu.
Seyre dalınca gün pembe
Sabah olunca gün solunca
Mahzun olur göğün kuşları
Tılsım tılsım kaç sırlı perde
Kıvrımlı düzlere ecel teri
Yarım ömür yarım biraz
Arta kalan eskici bir mavi
Kana kana gölgemde dolaşır
Hatırlatır eski bir hüzün gecesi
O zamanlar gökyüzü ağır ağır
Salkım salkım düşmesin diye
Ne çok vuruşurduk
Dikildi bir suret aynaya
Korkunç bir yüz var aynada
Koca koca kanlı gözler
Tıp tıp damlar gider
Kaskatı kara bir yüzüm
Ortada kesik bir hüzün!
Tarifi yok vuslat hazin
Kaç gece ki nöbet tutar
Kaç sabah sayıklamalar
Elden gidiyor bu ruh hayat!
Çıkmaz düşlerimde bir sen
Hep bana sırıtan şu yaratık
Sabahın dördü
Ayın altısıydı
Yarım kalmıştı bir adam
Moloz yığınları arasında
Kısıkça baktı etrafına
Kalmıştı çoktan altında
Görmekteyim apacı bir rüyayı
Koşuyorum kaçarken burayı
Düşüyorum sırtıma vurulan bir hınçla;
Kanıyor diz kapaklarım,
Acıyor saramadağım yaralarım,
Kim bakıp gülse o sırıttığı dişlerle
Ne bilinmedik buhrandayım
Sağımda yanan kirli ışıklar
Bir rüzgarın ardına kapılmış
Neye tutunsam düşmekteyim
Şu uğursuz gecenin
Yok mu sabahı
Yağmur hasretinden kudurursa?
Kuşkuyla gönül okuna varsam,
Korkuyla matemini dilensem,
Vursam, sürgüne yokuş aşağı…
Duvara hayalinin resmini çakarım
Ağzımda cigaram
Enkazla biz bakışırız
Nerden gelir bilmem
Bir ses duyar gibiyim
Ha çıktı çıkacak
Beton yığını kalbimin
Hayli gözümüzün üstünde bütün nazarlar
Benim küçükken bir küçük dileğim
Kaç murad almakmış evliyalardan
Sen küçükmüşsün gölgeli kız
Kaskatı geçmiş bir gölgede doğmuşsun
Ben o zamanlar derin bir vahanın kuytusunda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!