Ses mi, nefes mi, gözde ki fer mi
Toprak için toprağa düşen nefer mi
Yoksa gününü gün eden
Hayta tembel mi
İnsanını arayan zaman
Kalp ile ferman
Kör kuyulardan kurtardıkta
Dipsiz göllerde kaybettik seni
Ey sevgili
Herkes giyinip kuşanırken
Kış geliyor diye
Yemyeşil ormanlardan vazgeçtikte
Beni sensizliğe terkeyleme
Cefana ah etmedim, ey sevgili
Ben giderde,sen kalırsan bu yerlerde
Seni yakar zalimlerin cevri
Gül bana, gül sen ne olur,
Gülşende yerin baki,ey sevgili
Suya yazılan yazı gibisin,
Ne desem,sende kayboluyor,
Ne vefa gördüm,ne de umudlanıyor
Kıştan kalan yaz gibisin...
Sensiz tekleyen yüreğime
Vakitte yuvarlak
Dünya gibi
Nakitte
Yarıçapı Hayriye
Çapı ömüre
Merkezi sevgiye
Yeni bir şey var mı. Eskilerden
Okumuşsundur ya da yaşamış
İnsan okudukça andıkça eskileri
Yeniler öğrenir, Eskiler yaşarmış
Bir bağda bir evim
İçinde de tüfekli somye
Başucunda da Kuran-ı kerim
Yanı başımda da menekşe kokulu
Yarim
Yaz olmuş, kış olmuş gerisine
Akşam göğün bütün azameti
Bulutlara yüklenmiş, içindeki
Yağmur mu kar mı tartışılmakta
Şimşek çakmakta, ortam aydınlanmakta
Rüzgarla bulutlar, değişmekte
Yükseklere doğru yükselmekte
Biz aynı vadinin çoçuklarıyız
Önümüzden geçer akarsular
Baştan sona akar, akar
Hep birlikte içimiz ferahlar
Aynı rüzgarlarla dalgalanır saçlarımız
İbadet aşkının asıldığı, ağaçlara
Güneşi ve suyu veren Yüce Allahın adıyla
Bakınız toprağın taşın,ormanın rengine
Her mevsim.Mevsimin ahengine
Bir kere bile ters düşmez, sevilmelerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!