İçtik demli çayımızı,vardık aydınlık geceye
Dua ettik bizden sonrakiler gülsün diye
Bir vakit yakarışlarımız vardı arşı ağlatan
Şimdiyse yanlız birkaç cümle kaldı
Bunca kabullenişten geriye...
Yitiklik nedir bilirmisin yüreği yaralı kardeş
Ben bu aşkta kendimi yitirdim
Kalbimi sevda kokulu bir güzel çaldı benden
Ben bu aşkta kalbimi yitirdim yüreği yaralı kardeş
Yaptığım hiçbir şeye pişman deilimde şimdi
Sen kokulu bir mısrayla başlamıştı herşey
İkinci dizede ellerin diyordu şair minicikti
Sonraki dizelerde birbir anlatmıştı herşeyi
Bal rengi gözlerini,tatlı gülüşünü
Birlikte ağlayıp sonrada nasıl gülündüğünü
Yaşlar söz dinleyipte dursaydı eğer gözde
Sözler de dururdu sonsuza dek özde
İçte kalmadı ne bir duygu nede bir uhde
Yüz elbet ama elbet gülecek günün birinde
Umudumuz var dağlarla ölçüşür
Vardığım her menzil benden çok uzakta,
Ne yana dönsem hasret hep o yanda.
Bilmem ki gönül mülkü daha ne kadar dayanır,
Ruhu kemiren bu sonsuz yanlızlığa...
Aşkı anlatan mısralar döktüm kağıtlara
Ama hiç bir tasvir tam olmadı kağıtta
Hani bazı şeyler vardır ya...
Anlatılmaz...
Yaşanır...
Aşkta öyleymiş meğer
Karşılıksız sevebilmek ve herşeye rağmen sevmek
O en karanlık gecelerde aşkla sabahı beklemek
Her sabah ölüpte her akşam aşk için dirilmek
Aşk buymuş meğer; cehennemlerde bile üşüyebilmek...
Bir zamanlar bende oynamıştım
O aşk denen kısa metrajlı filmde,hemde başroldeydim
Senaryo güzeldi,güzel başlamıştı herşey
Önce ben arkadaşlarla bir fastfood da idim.
Sonra esas kız geliyordu yanımıza
Ben ilk görüşte aşık oluyordum,onun yeşil gözlerine
Biliyorum bizim aşkımızda tek suçlu bendim
Tek hatalı olan bendim kıymetini bilemedim
Hani küçük çocuklar oyuncaklar için ağlar
Kavuşuncada kaldırıp bir kenera atarlar ya
İşte ben de ilk kez aşka kavuşunca
Öyle çocuksu bir şımarıklığa kapıldım
Ellerin ellerimdeydi,gözlerin gözlerimde
Ve ben bir damla yaştım senin gözlerinde
Gözlerinden kayıp toprağa düşmeden önce....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!