Gece deyince yalnızlık, yalnızlık deyince gurbet,
gurbet deyince sen geliyorsun aklıma
Sen, hep vuslat diyorsun;
Hani ne zaman mutluca yaşamayı düşünsem
beni mezarlara koyan cellat
Yoksa eğer kavuşmak bu cihanda
Yitip gideceksem sensiz ve yalnız bir akşamda
Sevdamı hatırla, haberimi aldığında...
Kurumuş gülleri, güllerimi hatırla
Soran olursa sana,
Kimsenin yaşamadığı anlarda yaşamak,
kimsenin okumadığı zamanlarda yazmak gibi..
Neden hep bunu seçiyorum ki?
Olsun, gece olsun, karanlık olsun.
Güneş başka diyarlara doğsun
Öyle kalabalık durmuştum ki orada
Öyle güçlü ve dimdik
Oysa baksalardı gözlerime, anlayacaklardı.
Yapayalnızdım.
Yapayalnız ve çaresiz..
Kaç keder erittim ben yüreğimde
Kaç kasırga çarptı göğsüme
Ölmedim ama, pek yaşamadım da
Ciğerine ıssızlık çektiğimden beri düşlerimin
Suskunluğumda aradım nefes almayı, yaşamayı
Sizin ölüler dedikleriniz mi şu koşanlar?
Yok, durmayın,
bahar gelmeyecek tarla fârelerine
susturmayın ıslıkları,
ıslıklar ve ışıklar mâvi sadece
mâvi.. ve mâvice, susun sâdece..
Tüm yokların içinde
Tüm yalnızlıkların sînesinde
Elimden gelenlerin ellerimi yaktığı şu günlerde
Tek bir şey kaldı bende,
Yazmak. Düşünmek ve yazmak..
Kaç zaman oldu bu türküyü dinlemeyeli
Kaç zaman oldu bilmem, seni görmeyeli
İhtimal, kâlû-belâdan beri..
Çok zaman oldu biliyorum, şöyle içten, şöyle samîmî
ağlamak gibi temiz, ağlamak gibi yürekten, tebessüm etmeyeli
Düşünmek zor iş
lâkin düşündüğünü dillendirmek çok zor iş
Hissetmek zor
fakat ifâde etmek daha zor
Fikriyâtı, hissiyâtı kelimelere dökmek ne kadar zor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!