Yürü deryâ-yı şimâlden, hâl-i şânefşân üken;
Atalardan yatağandır armağan, cevvâl üsen.
Yürü deryâ-yı cenûbdan, ehl-i menhecden üken;
Atalardan kitabındır armağan, yâdgâr üsen.
Kara kalpten cemiyetler yerde mazhâryâr üken;
Mütevahhidîn eder dünyayı hep hizâya mecbur;
O, hicâb-ı ebr-i dûhanda cebêl-i şâhikâdır.
Mütegallibîn eder dünyaya hep yemîn-i gâmus;
O, hicâb-ı ebr-i sûhanda kelâm-ı kehribardır.
***
Doğacak olsa başından şu cihân;
Bakarak kaybolacaktır nagehân.
Vahalardan yoğuşur çiğ taneden;
Boğulup düşmeye toprakta yatan.
Ayağından yakalar gitme diye;
Büyütür rüzgarı dallarca sudan.
Pür zulüm meşgâledendir, ismi satrançtır bilin;
Rû-yi dilber şaklabandır, zevk-i meczuptur bilin.
Bahr-i harbî katreler zâhir kılar bir mâcerâ;
Bâd-ı şeytandır, eserken zihn-i kâfirden bilin.
Yüzmek ne güzeldir mavilerden hafif;
Aktıkça akar âb-ı hayat hep tuhaf.
Lâkin bulunulmaz bu su nerden akar;
Baktıkça batarken göremez feylesof.
***
Hâsur ola bir kez gönülüm isteyemem mâziyi;
Neydim de ne oldum, anarım kör geceden mâziyi.
Keyfî ola bir kez talihim bekleyemem mâziyi;
Bâkir kala hercâsı canın, özleyemem kimseyi.
***
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!