Mustafa Erol Şiirleri - Şair Mustafa Erol

Mustafa Erol

Hüznün Adresi

Adresi oldum, her türlü hüznün.
Hüznün,kederin başkenti benim artık.
Hasretiyle,gülen dört çift gözün.
Yandıkça yanan benim artık.

Devamını Oku
Mustafa Erol

Bir Damla Yaş

Bir damla yaşsın gözlerden akan
Bazısına göre hiçbir şey.
Bana göre ise çok şey bile değil her şey…
“Ne olacak ki bir damla yaşsın” hatta.

Devamını Oku
Mustafa Erol

Bil ki Sen

Bana hayat verir bir tek sözün bile.
Bir sözünü duymak için çekerim çile.
Sanma ki aşklar, boşuna düşer dile.
Damarımda kansın canım, bil ki sen...

Devamını Oku
Mustafa Erol

Sen olmasan, ben olmazdım diyemem.
Ama sen olmasan tanımazdım sevdayı.
Bil be can!
Nasıl aydınlatırsa dünyayı güneş.
Sensin bu canda güneşe eş.
Bil be can!

Devamını Oku
Mustafa Erol

Bu Adam

Ne yaparsa yapsın gitmez hoşuna.
Ne yaptıklarına,
Ne de yazdıklarına olmaz teşekkür.
Başka yapılanları, yazılanları beğenmesen,

Devamını Oku
Mustafa Erol

Hele bir düşün de, söyle kardeş.
Bu cennet vatanda yaşayıp da;
“Çanakkale içinde vurdular beni.
Ölmeden mezara koydular beni”
Türküsünü dinleyince, var mı içi yanmayan?
Çanakkale; milletimin en büyük zafer öyküsü,

Devamını Oku
Mustafa Erol

Bal Gözlü Kadın

Yeşilden yeşildir, siyahtan siyah.
Gözleri emsalsiz, bal gözlü kadın.
Maviden de mavi, yaratmış Allah.
Özü en emsalsiz, gül özlü kadın.

Devamını Oku
Mustafa Erol

Ay Ve Güneş

Gelince ömrün sonu, değecek ay kalmaz.
Gün olsa ne çıkar olmasa ne, öldü ay.
Ay güneş olmayınca, başka güneş bulmaz.
Ömür geçmeden, birkaççık nefes güldü ay.

Devamını Oku
Mustafa Erol

ARTIK YETER!

Ne zaman düşünsem başımı alıp elime.
Bir kazan gelir aklıma.
Adı; Dünya kazanı.
İçine bakarım.

Devamını Oku
Mustafa Erol

ŞEREFSİZ ŞEREF ABİ
VE
TEMSİLCİLER MECLİSİ ERMENİ YASA TASARISI

Akasya ağacının kral ağacı adı verilen türünün bolca bulunduğu bir bahçeydi Krallık dediğimiz oyun alanımız..Daha sonraki yıllarda Çumra Hayvan Pazarı olarak faaliyet görse bile bizim için hep krallık olarak kaldı..Küçük kavgalarla adeta süslediğimiz oyunları oynadığımız,bazen gülüp bazen ağladığımız biricik oyun alanımızdı Krallık.
Arkadaşlarımızın içinde bir tanesi vardı ki yaşça olduğu gibi,boy ve cüsse olarak da bizden daha farklı idi..Daha güçlü,daha iri,daha,daha…..Ama daha iyi değildi..Çünkü her zaman bizlerin birbirimizle kavga etmemizi isterdi adeta.İki arkadaş onun görebileceği yerde samimi şekilde konuşsak kıskanırdı.Daha doğrusu biz kıskanır sanırdık.Oysa bizim ona karşı birlik olmamızdan korkarmış hep.Demek ki bir daha varmış ki o da daha korkakmış….Ama korkaklığını hilelerle kamufle etmiş yıllarca..

Devamını Oku