Sahip olduğum “her şey”i severim ben.
Benim olan kıymetlidir, kıymetlimdir.
“Hüznüm”ü severim.
“Sevdam”ı severim.
Hem hüznümü,
Yapılacak ne kaldı ki,
Şimdi ve gelecek için!
Beklenti,
hedef,
hayal kurmak...
Gerek de kalmadı artık.
Bir zaman gelecek,
yaş günlerini,
yalnız değil
bensiz karşılayacaksın.
Karşıladığın günler
Senin yanımda olasım,
sana varasım gelir.
İlki olmasını dilediğim bu yaş gününün,
nicelerini beraber kutlayasım gelir.
Sevmek sevilmek,
"Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz."
diyor şair İlhan Berk.
Kötümser bir değerlendirme denilebilir mi?
Şiirler, şarkı sözleri,
dost sohbetlerinin en önemli olanı 'dertleşmek' değil midir,
hep asıl nedeni "mutsuzluğu anlatmak",
Yeter artık çektirdiğin acı,
karardı gündüzlerimin kaçı.
Kopan fırtınaları ruhumun sonsuzluğunda,
yıkacak ölesiye beklediğim düşlerimi.
Ankara 1987
Yıllanmış şarabın tadı gibi,
buruk ve yakıcısın;
dudaklarımdan gönlüme akan.
Yıllarca sevdiğim,
biteviye yandığım,
sevdiğimsin;
Yüreğim daraldı,
birden sis mi çöktü gözlerime?
İçimi bir acı dağladı birden.
Yoksul,
yoksun hissettim kendimi...
Böylesi mi anlatılabilir;
Zaman...
Ne kadar müphem bir tanım.
Kime göre ve neye kıyasla!
‘Beklemek’ kadar gizil...
Kimi,
neyi,
Tekrarı olmayan anların ardı ardına sürgit akıp gittiği bir mecra;
’zaman’.
Geçeninin kaydedilip,
geleceğine planların yapıldığı süreç.
Nasıl başlayacağı planlanıp,
nasıl sürüp nasıl biteceği meçhul bir akıntı;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!