Beni yorma nihan
Sırtımda sinsi pusular var
Suya zehrini akıtan bir kabus bu
Elimi kolumu bağlayan
Sabrın acıtan yanlarına sakladım
Sükutun teslimiyetçi isyanlarını
ağrım sus!
Küskün bir yaraydı ömrüme musallat
Çocukluğumdan kalma
Elleri ayakları nasır
İri, masmavi gözleri vardı,
O buradan geçerken sokaklar deniz kokardı…
Ne zaman yazmaya kalksam birkaç kelime,
Ya kalem sarhoş olur ya ben.
Kırar üstüme dümeni
Kadı
Evvel zaman içinde falanca ülkesinde,
Kelamı çok kuvvetli derin bir kadı varmış.
Srebrenitsa
Sustun ya Srebrenitsa,
Anlatmak ağır geldi belli!
ARTIK GİDİŞİNİ SEYRETMİYORUM
Ey garip gönlümün nazlı baharı
Perdesiz aşkımın arsız duvarı
Körükledin yine küllenmiş hârı
Yine de sana hiç kahretmiyorum
Artık gidişini seyretmiyorum
ELHAMDÜLİLLAH
Şu yalan dünyada benlik davası
Gütmedim gütmem de elhamdülillah
Namert pazarında ekmek kavgası
Etmedim, etmem de elhamdülillah!
AYŞEGÜL
Siyah gözlerinde dalıp ummana,
Hayalini sardım bütün zamana.
Bir şiir nedir ki, bin bir romana,
Sor desem sormazsın inan Ayşegül.
Gözlerin; Allah’a ram, ‘Bismillah’tır gözlerin!
Gözlerin; duha, ikram, bin sabahtır gözlerin!
Gözlerin; dua, bayram, inşirahtır gözlerin!
Rahmet yüklü bulutlar, rûy-i zemini yıkar,
Kâbe’nin kaderine, Risâlet mührü çıkar.
ACI BAYRAM
Şimdi el öpmek vardı sarılarak boynuna
Muhabbetle tuttuğum elin olsun isterdim
Sıcacık bir sevginin sokularak koynuna
Başımı huzurunun omuzuna yaslardım
Sonsuzluğa uzanan hayat yolun başarılarla ve mutluluklarla dopdolu olsun! Sonsuz saadetler diliyorum!