Düğmeli nefs atının ayağını
Olmazsa kırmalı demir nalını
Nimet dolu şu ömür yazını
Amân deyim ağyâra kaptırma sen
Gezme âvâre-ser şurda salını
İnsandır, dost ta düşürür
Düşmeden düşürenden kork
Dostlar hesapsız düşünür
Menfaat düşünenden kork
Deme,her güleni dosttur
İman selâmeti her şeyin başı
Ve sıhhat,âfiyet olmasa olmaz
Tevekkül her musîbetin ilacı
Ümit,gayret,azim olmasa olmaz.
Sebât eyle, kalma Nebî yolundan
Onulmazı, sevdânın en çekilmezi
Kıpkırmızı,kızılca kan keskinliği
Titreten sıcaklık ve eriten soğuk
Zıtlık düğmeci, darlığın enginliği
Şırıldar gözlerinden, akar hevesler
İnsanın nefretle büyümez şânı
Muhabbettir,insan eder insânı
Güneş,aynı ısıtır bütün cânı
Aşkla, gelin mest edelim her yanı
Hoşnûd edelim o yüce Sultânı
O yâr beni bil dedi
Şu sırları çöz dedi
Açtı hayret kapısın
Haydi gayret gir dedi
Dedi henüz civansın
Zihninden gül damlayan o gökçekler
Bilirim diyâr diyâr gezecekler.
Ümitsiz gönülleri şahlandıran münâdi
Öksüzlerin annesi, yetîmlere mevâli
Sessiz soluklarında konuşturan cibâli.
Kırılmış telleri sazların
Çalmaz mı dersin?
Yanık iniltisi mazlûmun
Dinmez mi dersin?
Şunca zulüm,dayanan arşa
Hangi ateş yakar, aşkından ayrı düşmek kadar..
Hangi ırmak yıkar, seline aşkın dalmak kadar....
Söyle ey güzel Yâr, alev sarmış tümden rûhumu,
Ya şimdi hangi kar, keser yangını aşkın kadar....
Söyle deli rüzgâr, yeter savurduğun gönlümü
Söz ola göre gözü
Söz ola baldır özü
Söz ola yakar közü
Ateşi serin yel ede bir söz
Göz ola göre gözü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!