U n u t b u l u t s u z y ü z ü
rengi darmadağın gölgede
içimi kana bezeyen savaş
yırtılsa da/ durmaktan yoksun
kirletilmiş sahifede kin
-Susmak, bütün söcükleri yıpratmaktır! -
Ey Sözün Efendisi!
-sûedâ! .., gözlerimdeki inilti,
bir şafak vakti...-
ne geç ayrılıyor bugün
kuşlar yuvalarından
-Alt yazılı dökülen bu şiir
kıvranır sözcük heyelânında -
Otantik bir kalemin ucunda boğulan şiir gibi
Demir kefenlerle ruhumu yığıyorsun sesime
Paspal bir geceyi üzerime düşürürken
bir kalpazan gibi gökyüzü
içimde yaşadığım depremler
kalbimdeki k e n t i harabeye kalbetti.
yıkmıştı ayrılığın benliğimi...
- Düşündükçe çoğalan bir acı -
Bu bir yaranın özetidir uzun ve kısa
Derinden yandıkça kokusu h/azan
Düşündükçe beyni törpüleyen,
Bu bir acının armonikasıdır
Bugün 3 Şubat,
Ayrılığın bir tarihçesi
Yıkılışın ayrı bir adı
Devrimin başka bir tadı...
Uzayan yollarda bir kayboluş
Kayboluşun bir sitemi
“Çocuk!
Ölümsüzlüğün yolu ölümden geçer..”
Göğü kümülüslü bu kentin, çocuk
sen, menekşe kokmayan bir sabaha doğuyorsun
Suyu tanımaz acının örsü-
Öfkesi törpülenmiş yüzümün
gözlerini yut(a) madı güneş
susmalarımda virgül kopmalara sığdırılan
kırık kelimelerim yol alır isyana
nokta düşürülmemiş hikayem
sahrânın gözbebeğinden süzülürken nur
medine'nin kalbine sevgiden ilk yağmur.
***
bir nokta gelir ufuktan, bir ses duyulur



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!