-sol tarafı kırık katar katar aynalardaki
tanışmalarda unutmuşsunuz ayak izinizi,
almayı deneyin, geri dönmeyi değil! ..-
Divitin geninde neftî korku
düşer ayak ucuma gök/yüzünüzü delen burgu
Bu çöl yangını tutuşur ilk heceyle
Saydam gecelerin perçemine asıldığı an
Tılsımını yitirmiş efsûnî kitabelere kanarken ben
Yontma kadim sahifenin yanmış köşesinde
Kırk-ikindi şafaktan doğarım yeni-baştan
çizgileri silinmiş karartı ayalarına toprağın,
çekme üzerimden azizem
o su parıltısı yürek kanatan bakışlarını..
melek kanadı naifliğinde
bir sızı damıt kalbime
eğer sayarsan beni
“Bendeki benliğim benim değil ki, senin olayım...! ”
Durma ak içimde
deli dolu bir sel gibi..
yansın her yanım
dokundukça ellerin sineme
Bir ayet... sabahın yırtılan ağlarından kuytu bir tansık
doğmadan da takılır, kızıllığına şafağın siyâmi edâyla
yağmur yağar pencereme, güneş içindedir gözlerimin...
gözlerimi kamaştırır, nâif sızımsı kelebek kanadından
kadim tarihten kalma, futursuz yansıma kırık ışıklar..
sorgu saatlerinde sır,
hep aynı menzili taşlar,
kalbimi deşen bu kahır
hep aynı yaradan kanar.
Heyecan verici bir tabloda işlenir testimize aşk
Maverâdan kanayan ebruli nehirlerden gelen
En âciz resimlerde yontulur yüzümüz/ nadide endam
Kalk gidelim çarşafa dolanan bu zamandan
Dönüşümüz bir heybede olacak, kırbaçlanan..
Bugün gözlerimde tütsülü buğu
Gökyüzü ruhumu sıkar gibi
Mihrabına konmuyor kuşlar alnımın
Secdesinde tutuşur toprağı yerin
Kalemimin kesiştiği noktada
Beni bir Sen tut şakağımdan..
Umarsız yoğruldu düşlerim kör bir kuyuda
oynaşır yakamozlar gözyaş(lar) ımda
harabedir arşı kalbimin/ som yalnızlık
caddelerde yaralı ayak izleri(m) esrik
revaklardan geçerek ulaşırım taşraya
geçtikçe yüzümden her serseri rüzgar
-Sallanır durur ellerimde ruhum
savrulur gözlerim kasırganın akışına-
Mahmur gözlü gölgem
asılır sineme/ düşmüşüm toprağa
ellerim kırık/ kızıldır dudaklarım



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!