Çıkarları için her şeyi yapardı, paraya tanrı gibi tapardı
Her devrin adamıydı, yükseldi, paralandı, tanındı
Yüzüne güldüklerinin arkasından kuyularını kazdı
Daha otuz beşine, gelmeden o artık önemli bir adamdı.
Artık onun da etrafında yağcıları, şakşakçıları vardı
İnsanlar hayata veda edip gittiğinde
Unutulmaya mahkumlar.
Canından kopan canları
Toprağa verip
Devam ediyor yaşamaya analar
Büyük aşklarını yitiren aşıklar,
İçinden geliyorsa birisi için bir şeyler yapmak yap.
Sevgi vermek istiyorsan birisine ver.
Fedakarlık etmek istiyorsan birisi için et.
Çabalaman gerekiyorsa güzel şeyler için çabala.
Sana kötülük edene iyilik etmekse senin doğrun et.
Sevdiğinin peşinden koşman gerekiyorsa koş.
Bir salonda toplanmış insanlar
Çok şık giyinip kuşanmışlar
Kürsüdeki adamın idaresinde
Değerli eserlere sahip olmak için
Birbirleriyle kıyasıya yarışıyorlar
Peş peşe satılıyor değerli tablolar
Suya düşmüştü bir arı, çırpınıyordu, boğuluyordu,
Elimi uzattım ölümden kurtardım, parmağımı soktu.
Ağacın üzerinde kalmıştı bir kedi korkuyla titriyordu
Ağaca çıktım, kucağıma aldım aşağı indirdim kolumu tırmaladı
Üç köpek saldırmış cılız bir sokak köpeğimi parçalıyordu
Daldım aralarına onlara gücü yetmeyen o cılız it beni ısırdı
Erken doğmuş bu gün Ay
Nedendir bilinmez bu telaşı
Güneşe mi bu baş kaldırışı
Işığını alırken güneşten
Nasıl baş kaldırabilir
Güneşin gücüne
Bir tepeden baktım içim buruk yaşlı gözlerle
Beton yığınlarının altında ezilmiş köyüme.
Çocukluğumun en güzel günleri burada geçmişti,
Otuz yıl önce buralar göz alabildiğine yeşildi
Baharda bembeyaz papatyalar açardı kırlarında
Yazın sarı katır tırnakları sarardı şu tepeleri
On sekiz yaşında sana rastladım, bir anda benliğimi kapladın.
Dostluğu, sevgiyi, mutluluğu sende buldum, seninle tattım.
Sen ayaklarını yere hep sağlam bastın, bense hep hayal kurardım.
Yılmadın, usanmadın, en kötü günümde bile hep yanımdaydın.
Her düştüğümde sen tuttun, başımı kaldırdığımda karşımda hep seni buldum.
Kadın – Bir başka güzeldi bizim zamanımızda bu dünya değil mi bey.
Adam – Evet hanım bizim zamanımızda her şey bir başka güzeldi. İlim ve fen ilerledikçe her şey sunileşti.
Kadın – Ahbaplıklar dostluklar bile eskisi gibi değil artık.
Madem ki sadece şekil değiştiriyor her şey
Bizde yok olmayacağız şekil değiştireceğiz
Toprak olunca bedenimiz, yeniden doğacağız
Kim bilir nerede, kim bilir nelere dönüşeceğiz
Belki fırtınalar savuracak bizi, toz olup havaya karışacağız.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!