Göz benim, nizam benim
Aşk benim, sevda benim
Gönül benim, meydan benim
Kalem benim, satır benim, söz benim
Dert benim, çile benim
Soğuk nevale gibisin
Yanımdan koca bir rüzgar geçiyor
Üşüyorum
Ayaklarım geri geri gidiyor
Söyleyemiyorum
Bazen bir fotoğrafı görünce
Allah mesut etsin demek düşer bize
Köşeye çekilmek adetten
Tebrik etmek yakışır bize
Bazen gerek var mı fazla sō ze
Başkadır Yahya Efendi'de kılmak
Bir Cuma Namazını
Sanki Boğazın üstünden
Arşa varır Allah nidaları
Üsküdar selam verir
Zor adamsın dedi
Zor adam nedir sence dedim
Sevgiyi hiç yapan adam dedi
Sevgi nedensiz hiç olmaz dedim
Dinlemedi
Kos'un karşısına konuşlanan
Akyarlar'da bekleyen bir aşık
Tam kıyıdaki bir kayık içinde
Ayakta duran bir kadın
Teni bronzda kavrulmuş
Gögüs kafesi gün gibi aydınlık
Bebek'ten Bakırköy'e bir deniz hattı
Çizecektik seninle
Sapsarı saçların o Marmara'da
Işıyacaktı bir fener gibi
Sonra bir rıhtım seçecektik belki
Sarayburnu önlerinde
Arazımsın hatun
Kanımın deveran ettiği
Karakterimin temayüz ettiği ansın
Uykularımdan uyandıran rüyamsın
Bitmeyecek
Şöyle bakıyorum da
Hiç çirkin kız sevmemişim
Mübarek güzeller geçidi
Değmeyecek aşka hiç yeltenmemişim
İyi bitmiş, kötü bitmiş
Hep bir izler silsilesi
Kışıma bahar geldi
Baharımda çiçekler açtı
Kalbim sana günebakan çiçeği gibi
Anbean yüzünü döndü
Ankara şimdi buz olsa ne olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!