Bilenmeden keser olma kesen derler.
Bilerek çamura düşene merkep derler
Elmastan keskin ol bilgin ,fikrin,ışığın
Güç beyindir çalış çalıştır insanlığa
Her akşam ayrı bir kek
Her akşam ayrı bir tat
Yapılır kat,kat yanında bir kahve
Yemesi bir lezzet İşte o bizim kek
Onu yapan eller veriyor lezzet
Çevremizde iz bırakan insanlar
Yaşadıkça yaşadığı toprağa iz bırakanlar
Adı asırlarca alınır iz bırakanlar
Kimi alim, kimi mimar, kimi derya, kimi aşık
Bu dünyadan iz bırakanlar
Sadece yaşadığı dünyaya değil
Gün ağarınca kalkar erkende.
Çocukları uyandırır sıra ile güler yüzle.
Bir dokunuş hissedersin pamuk elleri
Haydi aşkım kahvaltı hazır dönatılmış masa
Bir tarafda kahvaltı yaparken çocuklar hazır
Hiç bir zaman güler yüz eksik değil
Ah insan et ile kemikte
Hayat ona her yaş da bir badire
Bırakır tek tek içden bir hatıra
Yaş erdimi Kemal’e
O zaman treninin yok durağı
Açılamayan kapıları
Kapandı mı yoksa arka arkaya
Gönül diyarında bol,bol gelenler
Yetmez mi ışığın aydınlık yakası
Eğilir boyu gölgede geçenler.
Hiç giren var mı ışığın gölgesine
Konuşuruz bol, bol keseden.
Sanki kese kanuninin hazinesinden
Ha keseden, Ha keserden.
Tükenmez işte çare bizden.
Elden gitti gidiyor dediğimiz.
Murat söyler başa
Girmesen gönüldeki aşka
Hep içindeki taşa
Zor söyle başa
Murat gönül bilmektir.
Bil bilene sor bilmesen
Bir birlerinin bilmediğini
Bilmek çok gül
Birde bilmeyene gel de sor
Hep deriz ya keşke
Bu gün gelmeseydim keşke
Seninle karsılaşmasaydım keşke
Hayat yaşam olmuş hep keşke
Gelen gideni aratıyor hep keşke




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!