Suskunluklarımı kelimelere emanet eden bir yolcuyum.
Gece sustuğunda, kalemim konuşur.
Şiirlerim; özlem, yalnızlık ve içimde göç eden umutların izidir.
Her mısrada bir sessizlik yankılanır;
Her hecede bir kalp çarpar.
Ben sustukça yazan bir kalemim
Karanlıkta bile ışık arayan bir şairim.
Biz diye bir şey var.
Sabah oldu.
Seher vakti.
Güneş birazdan doğacak.
Kızıllığı aydınlatacak.
Hani diyorum...
Bir gelsen bu sıcak yaz akşamında,
Bir meltem gibi,
Essen saçlarımın arasında.
Okşasan tenimi,
Bugün sessizliğin sesini dinliyorum.
Yaprak dahi kımıldamıyor.
Gökyüzü, gökyüzü o kadar güzel ki...
Yıldızlar karanlığın ahengini öyle güzel yansıtmışlar ki...
Sessizliğin bu denli sessiz olduğu bir anda,
İçimde bir ürperti,
Sessizce titriyor bedenim,
Gecenin soğuk nefesi gibi,
Dokunmadan geçip gidiyor.
Sözler suskun, kalp ağır,
Ben;
Sevmeyi abartmış olabilirim.
Gereğinden fazla
üstüne titremiş olabilirim.
Sevgimle
Kafe köşesinde seçtiğim masamda,
Kalabalıklar güler, kahkahalar yükselir.
Sohbetler akar, hüzünler gizlenir,
Ama ben, önümde kocaman bir dağ...
Ne sözcükleri duyarım, ne kahkahaları,
Kendimi tanımaz oldum bu aralar
aynadaki bu siluet… bana mı ait?
saçlarıma ve sakalıma aklar düşmüş
ruhumu bir yerlerde kaybetmiş gibiyim
bitkinlik var üzerimde
Ben kimseye kolay kolay küsmedim bu hayatta,
Kırılmadım da, kin de gütmedim aslında.
Kendimi anlatır gibi oldu değil mi?
Aslında seni anlattım bu satırların da...
Ben sana hiç küsmedim.
İnsan ruhunu,
Yaşama sevincini neden kaybeder mi?
Neden içimiz hep buruk?
Neden gözlerimizde
Hep bir müebbetlik hüzün var?
SAHİ BİTTİ Mİ? GERÇEKTEN...
Ne kaldı hayatımda umutdan yana?
Cebim de sakladığım dualar gibi.
Çekip çıkartıyorum göz yaşlarımı.
Hüzün bestesi yayılırken zamana.
İki kelime yetermi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!