Akar gider bilinmez yerlere sevgi seli
Önlerine geçilipte bedler kurulmaz ki
Bir göz güzeli görür görmez vurulur insan
Sen de vefalımısın diye de sorulmaz ki
Umursamaz zindanda vurulan kelepçeye
Gül dikmişler de kurudur dalı
Ezilen fidanım bükük kaldı
Damla akmaz kuru pınarları
Kuruyan dudağım bükük kaldı
Bizim dağada benzemez dağı
Yelkovan gitmiyor
Bugün akrebin peşinden
Güneşte doğmadı
Yıldızlar kaybolmuş
Her zaman ki yerinden
Yoksa yaşlı kalan
Derdimize şifa olsun hadi yarasın
Kadehler parçalansın elimizde kalsın
Kırıldı diye kadehler yarım kalmasın
Kaldır şişeleri tertibim vur dibine
Meyhaneye değil yüzümüz hasret kaldı
Mahalleye erken uğrak verdim bugün
Bir kalabalık var
Bir kazan kaynıyor kapının önünde
Feryatlar kopuyor figan var
Herkeste bir telaş
Yoksa ölen biri mi var
Bazıları yıllara
Bazıları yollara verdi
Ben ömrümü sana verdim
Sana verdim de
Çürüt mü dedim
Bu hasretle çöküşüme
Yaşamak diyorlar
Sende bir parçasısın
Gül sineleri sindir sineme
Derdime devasın
Dudaklarım son nefeste
Sen
Nadasa bırakmadığım tarlamda
Buğday başağımsın
Biçmeye kıyamadığım harmanda
Sen buluttan ayrılmış
Yağmur tanesisin
Öyle bir zamandaydık ki öyle bir an
Pusuya çöker içimizdedir düşman
Hasetle gözleyip beklediği zaman
Fırsatı bekler içimizdedir düşman
Bırak müsade et bugün
Sabaha kadar içeyim
Bırak müsade et bugün
Ayakta durmaz hale gelip
Kör kütük sarhoş olayım
Bırak müsade et bugün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!