Hangisi yalan hangisi gerçek
Sevda dedikleri hayal olsa gerek
Düşte olan nice dağlar aşmış
Düz yolları unutmuş demek
Gittiğin yoldan dön yolcu
İnsan dediğin bir ağaç olmalı
Çınar mesela yahut meşe
Kökler salmalı dosta eşe
Bir dağı tutmalı icabında
İnsan dediğin bir ağaç olmalı
Gelip geçene uçan göçene han
Yılı sensizliğe böldüm
Her anı
Acı
Keder
Sahte bir nefes
Yılı senle böldüm
İlla da seveceksin ağacı sev dal budak yaprağı
Bir hayvanı sev kedi köpek belki de bir buzağı
Ve bir çiçeği sev gül lale bilemedin zambağı
İlla da seveceksen bir insanı sev
Aratmasın ne ağaç ne çiçek ne de bir hayvanı
Sahi nerden geldin kimlerdensin?
Aşk neyin oluyor senin?
Gülüşün sevdadan mı?
Gelişin bu kadar güzelken
Gidişin adama koymaz mı?
Özün ateşten mi yaktıkça yaktın
Sen yine bulamazsan okuma gözlüklerini
Ben boynunda desem
Tuzsuz olsa yemekler
Çayı demlemeyi unutsan
Ben sakallarımı tarasam
Ve yine uyansak sabah namazına
Öğrenemediysem de sen gibi yaşamayı bende ki cehalet
Bakalım bulabilecek misin mahşer günü günahlarına kefaret
O gün anlarsın duyunca Tanrıyı şeş cehtten
Bir kapıdır ki kul hakkı ile girilmez cennetten
Biz hep acıdan ağlarız
Hiç görülmemiştir mutluluktan ağladığımız
Ayrılıklar ağlatır bizi
Sevdalar ağlatır
Köşe başında çaresiz bir çocuk ağlatır bizi
Simidini balığa kaptıran martının figanı ağlatır
Ben seni sevdiğimde daha çocuktu kalbim
Yıkılmıştı dünyam viran olmuştu yurdu evim
Harput gibiydim şaha kalkmıştı yüreğim
Ancak Hasankey’ti pas tutmuştu sesim
Ben seni sevdiğimde daha on üçtü yaşım
En çok cuma günleri seni özlerim
Allah'a ibadetimiz olmazsa seni kimden dilerim
Sensizken ben nice takkeler eskittim
Bir istedim
İki istedim
Üçte dilendim…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!