Ben seni yasaklarda sevdim
Oysa sevmek isterdim seni
Âşık bir dünyada
Çıkmaz sokakları olmayan
Hep aydınlık
Köşe başları olmayan
Uzak yoldan gelen dost gibi
Kışın sırtında ki şal gibi
Sar bu gece ne olur
Taze bir gelin gibi
Günler bir türlü geçmek bilmedi
Kimi aşklar yaşandı bu memlekette
Gülerdi çiçekçi ve mutluydu pastahane
Kimi aşklar yaşandı bu memlekette
Ağladı ucuz odalar ve olmuştu sokaklar kerhane
Güller sararmış dostun bağında
Baykuş konmuş öter ahu zarında
Sevdiği terk etmiş onu ilk baharında
Yalnızlığa ağlıyor eski dostum
Yıllar geçmiş unutamamış onu
Bir dosta sormuştum
Yolun sonunu görebiliyor musun diye
Gittiği yere kadardır yolculuk dedi
Yolculuğa bahane midir dedim aşk
Hayır, ölmemeye bahanedir dedi.
Oturup sokağınızın başında, buzdan bir kaldırıma
Her adımdaki binlerce metre uzaklaşmanı hazmedemedim
Mevsimin kış olmasından mı bilmem bu titreme
Bir umut! Sen kapıyı çarpmadan çekip gidemedim
Dilim titrerken ucunda söylenmemiş binlerce söz
Çok zaman sonra bir gece yarısı aradı
Evlenmiş hem iki çocuk anası
Küçüğü erkekmiş murat koymuş adını
Kocasından bahsetti ve kızından
Türlü türlü huyu varmış vazgeçirememiş huyundan
Kızı kendisine benziyormuş oğlan babasına
Yaradan günü yirmi dörde bölüp birini geri ister
Kul yirmi üçünü yer bitirir birinden zaman ister.
Haber salın eşe dosta
Bir garip ölmüş yirmi beş yaşında
Saçları tıraşlı göğsü yaralı
Bindirmişler üç kollu bir tabuta
Yirmisinde bir dul dolanıyor ortada
Bende gireyim diyor yar koynuna
Çiçeklerle kavgalıyım
Ne oldu da bize eskisi gibi değer vermiyorsun diyorlar
Lale sümbül boyun büküyor, gül ise kokmam diyor
Papatya her defasında sevmem diyor
Nilüfer kıyımdan ayrılıp başka bir yüreğe demir alıyor
Bense çiçeğimi buldum diyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!