Kelâm-ı samtı deryâlar gibi pür cûş söylerler
Muhabbet râzını birbirine hâmûş söylerler
(Şeyh Gâlib)
(I)
öyle sanırdım ki
güneş elma şekeri niyetine satılmaz
dil yakar
öyle sanırdım ki
yıldızlar bir at kuyruğuna dizilip kolye yapılmaz
Kadın,erkeği kozasından çıkartan
Kadın,arzudan istekten ihtirastan
Kadın,içli ve derin ruhumda yatan
Kadın,sırrı keşfedilemeyen vatan
Kadın,verdiği ızdırapla mukaddes
Karanlık karanlık hep karanlık
Ne bir ışık yükseliyor ruhumdan göğe
Ne huzur buluyorum bir anlık
Nedir ki sebeb yaşamaya ve ölmeye
Karanlık karanlık hep karanlık
Hayat nede çabuk geçti
Ne de çabuk yitirdik herşeyimizi
Cigerlerimizi dolduralım derken
Tüketmişiz bütün nefesimizi
Bir ağaç gölgesinde öğle serinliği
Kıyamet mi zamana düğümlü şey
Yoksa her gün yaşadığım hal midir?
Yok oluyor tükeniveren her şey
Yok olanlar, yoksa hayaller midir?
Duymasaydım yüreğim attığını
Hayatındaki her şey arasında bir şey olmak
Her şeyin olmak isterken,
Hiçbir şey olmamak demekmiş…
Düğünlerin Şölenlerin Ardından
A deli gönlümün akça pakçası
Ey benim baharım erguvan iğde
Lisanı gözlerde yaşamakçası
Kokunun rengin aşkın mevsiminde
Durgun sular akar mı gözlerinin içinden
Kirpiğin sehpalar mı idamına aşığın
Daha dönmeyeceksin anladım gidişinden
Bir daha vurmayacak yüzlere ayışığın
Bakışında kırıldı rüzgarların en serti
Naz dokuyorsun ellerinde kilim
Umut önünde sihirli bir davet
O eller için ah ölebilirim
Ölüm ki bir bakışından ibaret
Sırrını saklar attığın her ilmik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!