İkbalime aşk düştü yudum yudum sunuldu
İçer misin dediler ben de içerim dedim
Yedi iklime birden benim adım konuldu
Açar mısın dediler bende açarım dedim
Her fırsatı aşk sundu gönül kundakçısına
İflah eder mi bilmem seni bu aşk günahın
Tekmil kusur kabahat boyunu aştı gönül
Ruhumu kalbur ettin süzdüm günbe gün âhın
Gam keder feryadımın feleği şaştı gönül
Güvendirdin ezberine dilimi üzdürmedin
Şarkılar umudu kestiler senden
Vuslât nakaratı tekrar ediyor
Nihavend makamı hüzzamım derken
Sâba rast'ım diye ikrar ediyor
Notalar şaşırdı yolu kaybetti
Süzme gözlerinle öyle kalbimi inceden inceye
Düşerim, tutunamam, yıkılır kalırım...
Bakma öyle
Deli poyraz, esen meltem , yağan kar
Yakan güneş, titreten rüzgâr gibi..
Çok arıza çıkardım sensizlik günlerimde
Gayret yetmez dediler inan kulak asmadım
Hasretini uyuttum gece gündüz dizimde
Vuslât bilmez dediler inan kulak asmadım
Gündüzlerim kör baktı gecem zifir katrandı
Bir zerreden husulüm, bir noktadan ibaret
Târif-i tekâbülde insan denilir bana
İdrâkim hilâfettir, makâmımsa şerâfet
Kemâle eremezsem noksan denilir bana
Bulunmaz fıtratımda ne eksik nede kusur
Kâmil arar kendini
İnsan-i karargahta !
Varmıdır kendin bulan
Nefsân-i güzergahta ?
Dil okurlar Elif'i
Kime doğuyor güneş, kimin bu aydınlıklar ?
Karanlığa saplanmış, hangi tenin ayazı
Pençe atmış canavar, ürpertiyor kalpleri
Bana neler oynuyor korkakça azınlınlıklar
Ben mi yabancıyım yoksa şunlar mı ?
Hangi coğrafya'ya aitim usta ?
Ne dilimi bilen var ne de rengimi
Kime yolum kime muhitim usta?
Derbeder ettiğim duygum yoruldu
Kurtulmak istedim senden kaç kere
Aklımın yangını közü sendeydi
Baktım da felek de dönen tekere
Bahtımın çamuru tozu sendeydi
Bir ruhum değildi esir ettiğin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!