Beden Yorgun,
Ruh Yorgun,
Göz Yorgun,
Gönül Yorgun,
Hayat Durgun,
Tez geçsin yorgunluklar
Gönül pınarım kurumuş,
Dönmüş bir çöle,
Otmüyor artık bülbül,
Hasret kalmış güle,
Gönül pınarımdan akan sular,
Olmuş koca bir nehir.
Boynu bükük, garip Eminem
Bilmem,senin için ne desem.
Sevdin bir zalimi,
Aldı koydu bir kafese,
Sormadı hiç halini.
Gonca, Gonca gül iken
Hangi eller ördü acep
Bu güzel hırkaları,
Minik bedenleri ısıtacak,
Yeşile hasret bir güzün ardından
Düştük Sapanca yollarına
O da ne?
Hiç uğramamış hazan buralara
Sanki tabiat yeni uyanıyor
Gökyüzünün maviliği ile
Deniz, ilahi bir uykuda uyumakta,
Biçare gönüller, Tanrıyla konuşmakta.
Kim bilir neler neler anlatmakta,
Otuz yıl önce Van a yeni gittiğim günlerde, mahallenin çocukları bir köpek yavrusu bulmuşlar, pis bir çukura atmışlar.
Yavruyu aldım bir güzel yıkadım ve bizim köpeğimiz oldu. Çoban köpeğiymiş. haftada iki defa şampuanla severek
yıkıyordum. yıkarken sevme sesini duyan ev sahibem;
'çocukları da doğmadı kimi seviyor' deyip yanıma geldi. Şampuanı, havluyu görünce şaşırdı. Bari ben desenin
köpeğin olayım dedi, zira oralarda şafi inancına göre kedi, köpek günahmış aptesleri bozulurmuş.
İyi bakım sayesinde köpeğim çok çabuk büyüdü
Hakkâri, Şırnak,
Beytüşşebap, Yüksekova
Kars, Ardahan da bizim,
Ey Mü'min Kardeş
İşte geldi Ramazan,
Tanrı ile başbaşa olup,
Düşündün mü yaptıklarını,
Eğrisiyle doğrusuyla,
Doyurdun mu aç olanı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!