Uzun zamandır ,
Münafık bir derviş kılığında yaşadım,
Bînamaz, nim oruç ve daim bir cünûplük hali.
Ve şıpsevdilikle aşık olduğum ol tanrılar..
Hepinize,
Şeriati savunan,
Bir paganın içtenliğiyle inanıyorum.
Yarın oruç günüm ey tanrılar,
Ol kullarınızı soframa beklerim,
Soframdaysa kardeşimin kurtlu cesedi,
Oysa tadını sizler de bilirsiniz.
Oysa çoğu kadınlar,
Dişleyerek tatmıştır kardeşlerini,
Ya çekirdek çitlerken mahalle aralarında,
Ya da dere kenarlarında,
Çitilenmiş alın yazılarını döverken.
Kaldı ki biz domuz eti yemeyiz!
Gerçi ne içün yemediğimizi de bilmeyiz,
Fakat zinhar yemeyiz!
Bizler,
Kedilerin içlerine sıkıştırdığımız cinlerden,
Onları taşlayarak korunuz.
Çünkü bizler,
Orta çağ rahiplerine bezenmiş,
Mehdî imamlarımıza,
Temel'in hangi fıkrası kadar güldük.
Çünkü bizler başımızın örtüsünü,
Bayrak gönderlerine çekerken,
Develeri horgüçlerinden utandırdık.
Bizler ki doğduğumuzda,
Kıçına şaplak yemeden ağlayanlarız.
Bizim, aslında her birimizin alim olacağı,
Daha bir damla ceninken belli idi.
Ve bizler ki,
Ol peygamber ile miraçlanırken,
Hiç tanrı olan o firavunla,
Mariana'da seyr-i alem için tuzlandık.
Ve şimdi soruyorum,
Bizlerden hangimiz huşu ile eğildiğimiz ol secdelerde
Azrail'in ninnisi ile uyandırıldı?
Kayıt Tarihi : 23.3.2018 22:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!