Bilmezdim can taşımanın bedelini
Kendimden başka her şey benim için vardı
Dünya ay ve güneş benim için doğup
Benim için batar zannederdim
Bir kez değdi dişlerime kan sıcacık
Bir kez tattırdın bana günah işlemenin zevkini
Artık dişlerime kan değmese bile sımsıcak
Damarlarımda taşır oldum
Oysaki kelimelerin yaktığı bu ateşi
Ademoğlu söndürsün diye verdin
Çölü susuz gülü bülbülsüz bırakmadın
Ademi Havva sız bizi habersiz bırakmadın
Neyi nefessiz beni yalnız bırakmadın
Eyvah ki gençliğim emanet şimdi
Kirpiklerimde salınır
Bana beşer olmanın şerefini tattırdın
Nedendir bilmem bu gönlün dırıltısı
Eksik yok demek için eksildim
Kırık yok demek için kırıldım
Avuç içi kadar sevmeyi ah ki bilebilseydik
Acizliğimize tutunup sarmalandık
Mayası tutmamış sulardan yudumladık
Göğsümüzde gülü soldurup attık
Dosta sadık aşka vakıf olamadık
Bilmeden enden uzaklaştıysam
Yola sensiz çıktıysam şimdi
Verdiğim her nefesi duyduğum her sesi
Seni unutup harcadıysam günlerimi
Bağışla demek için yüzüm olsun yarabbi
Cümle kapısına girmek için eriştir beni
Aşığını bırakmadın yarı yolda
Beni de bırakma yaban diyarlarda
Ademe kattığın aşktan her ne kadar düştüyse bana
Bileyim kaç kez çarptı yüreğime
Eğer damarlarımı aşıp fıtratıma karıştıysa
Yak bu yaşamak ateşini
Bileyim hangi dağın kurdu hangi çobanın kuzusuyum
Bir gün yaşamak için her gün ölmeyi bekliyorum
Her gün yaşamak için bir gün ölmeyi bekliyorum...
Kayıt Tarihi : 23.4.2016 06:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!