Her gece şu bedenim
Perdeler oynar yatağa serilince;
Yıldızlar kıpraştığında
Gözlerimden akar yaşlarım.
Böyle bir senfoni oluştururlar bana;
Nakşedilmiş bir hayatın,
Bir adet nuruyduk oysa...
Anlamadım ki karıştım;
Kafalar karıştı baya!
Hani, canlısıyken biz de...
Anneler bir melektir!
Hem de koruyucu melek...
Anneler bir çiçektir!
Hem de her bir anne ayrı kokuda;
Ayrı renkte, ayrı kanda;
Ayrı duyguda ayrı saflıktadır.
İlk sahur susuzluğu gibi
İşledin orucuma, ey aşk!
Birazdan gelir bir ilahi,
Damarımdaki oluşuma.
Bir nişane gibi bir ezan...
İrislerimde nakş bir güzellik, sen!
Oysa, hayalini nerden bilirdim?
Zöhre doğmuşken benim her ânıma
Masalmışsın, tahmin edemedim.
Ben yarattım, belkide aklımda...
Aslı görmek ve vurulmak,
Kolaymış oysa, düş saymak;
Her sarsan, bir görüş olsa
Kalbim nasıl döksün emek?
Hafifçe çarptı bir satır.
Seni çeperlemiş gerçeklerin
Gün gelir terkeder, rahat idin.
Unut gitsin, adı mazi olsun;
Fiil sözde keşke kolay olsa.
Unutamazsın, unutamazsın!
Gözler yerde, anlamadım sevgili!
Yanaklarım kızardı, ne yapayım?
“Aşk” dedi, itirazı edemedim.
Çok geveze çıktı bu dudaklarım.
Saklamıyorum utandım sevgili.
Ben engin aşkına tutulmuş,
Ben deniz gözlerine tutulmuşum;
Kaybolup giden bir balık olmuşum.
Bir Anlık can karışına muhtacım!
Ben senin o saf ruhunu öpüşme.
Başlıkları hep sonra yazarım ben;
Karalarsın anlamsız satırlar...
Bir çocuk, Allah veya edepten
Haykırışına sessizliktir neden!
Başlıkları bazen unuturum ben;



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!