bir derde düşersin
çaresiz
ilaç, merhem kar etmez
bir derde düşersin
yokluğu değildir sebebin
sebebin duruşu dert
bu gece uyanırsan karanlığa
yakma hemen ışıkları
öylece bak
o koyu siyahlığa
bir beyaz nokta göreceksin
hani yıldızlara olan hayranlığını anlatmıştın ya
hani demiştin ya bana
‘saklanmadıysa bulutların ardına İstanbul’da yıldızlar
seyret onları ve içinden geçenleri satırlara dök’ diye
işte böyle
ısmarlama ama içten bir bakışla baktım semaya
mevsim hazan ama hava çok güzel
öyleyse içimdeki bu kasvet niye
daha gün bile geçmedi aradan
yüreğimi yakan bu hasret niye
24.09.2014 – İstanbul
Artık dönüp gelse ne yazar
Olmuşsa ar’ı karanlık bir mezar?
Temmuz-2013
ne zaman
tatlı bir sitemim olsa
yanıtı hazır
“kıyamam...”
nasıl bilecek ki
daha karşıma çıktığında
tadı tuzu yok hayatın
hiçbir şey istemiyor canım
hava bile zehir zıkkım
ben de
sensizliği katık ettim aşkıma
öylece yaşıyorum
yaşandığında
buruk bir duygudur özlem
ama
iyi ki varlar
özlediklerim
ya hiç olmasalardı?
sığınmışım şu bakır semaverin buharına
ve düş bohçalarımı kurcalıyorum bu sabah
kırk yıl önce gelin olmuş bir kadının
kendi çeyiz sandığını kurcalaması gibi
her parçasına ağır ağır
ve özenle dokunuyorum mazinin
biliyorum
büyük bir aşka gebedir
demlenmekte olan bu tatlı hüzün
öyle mahzunlaşmasın
anlamlı
o tatlı yüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!