Merhaba
İçimdeki saf çocuk
Pişmanmısın?
Acıttımı canını
Cam kırığı duygular
Aşkını kar tanesine yükledin
Eski gözler
Aşka dair edilen
Eski sözler
Şimdi denizin dibinde gülüyor
Ereğli'ye sinyal veren gemi
Ve hala gözlerimde
Ben karnındaki ceninim senin
Yüreğine işlerim
Ben bir ıhlamur kokusuyum
Gelirim burnuna bir bahar sabahı
Ben uzaklardada olsam
Seninleyim
Ne yüreğimizin sesini bilirler.
Ne gönül ağacımızdan,
bir yaprak dökerler.
garip hayatımızdan,
bir rüzgar gibi gelip geçerler.
Bedenlerindeki sıcaklıktır hayat.
Küçük küçük böl hayatını.
Sınırlı aşkın kadar.
Sana önerilen meydan kadar.
Sessizliğin ulaştığı duygu kadar.
Dinin kadar.
Dilinin döndüğü kadar.
Güneşi karşılıyor arka penceremde,
çığlıklar atarak,martı sürüleri.
Portakal rengi ışıklardaki gece,
bıraktı yerini,
kirli mavi,alacakaranlık sabaha.
Ağrı,hep aynı ağrı.
Yüreğime kazındı sessizliklerim.
Arkadaş oldu, eğlendirdi kötülüklerim.
Düşman oldu,karşıma dikildi iyiliklerim.
Bir çözebilsem gizemini gerçeğin.
Yada uzanabilsem,geleceğin içindeki geçmişe.
Dokunabilsem elim yanmadan,içimdeki kor ateşe.
Ne hayaller kurardık
Beyoğlunda
Sene 1978
Sadece duygularla örülmüş
Ne hayal kahveleri açıldı
Beyoğlunda
Fidan sen.
Yirmibeş yılı devirdin bu gün.
Çeyrek asır,dile kolay.
İlk ışık yüreğimde,
İlk başka heyecan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!