Sessizliğe hasretim
Şımarıklığın kıyısından çekildim.
Zihnimdeki füze sesleriyle
Doğanın rengini def ettim.
Aşıkların mutlu sonlu masallarını,
Cambazların kalplerine verdim.
Kaderi yıldızlar çizerdi bir zaman..
Onlar çizerdi ben giderdim
Çorak toprakların hükmü gibiydi
Soluklarımın volta atması..
Sağnaktan başka bir kural yokken,
Bir kurak kuralsızlığın esiriydim..
Aşkın yıkımı bu
Senden başka her şeyi kaybetmek
Mesela bir çekingenliği,
Bir güçsüzlüğü kaybetmek
En gerekli yerde göz yaşını kaybetmek
İçimde ki doğal olmayan afetlerde
Hatırladın mı şu aynada gördüğün kendini
Tertemiz teninde gezen bir kıvılcımla
Karanlıklara daldığın o günleri.
Yıldırım inerdi gökyüzünden
Bakıştığın o sonsuz denizlere
Masumane aptallıklarla geçilmiş o çöller
Eller küçük, boy kısa
Ağaçlar halen yeşil iken.
İnsanlar kalbimde, aklım yerinde
Işığım gökyüzüne erişirken.
Şiirler mest etti, ismimi unuttum.
Akşamlarımı aldı kafiyeler
Dünyanda nefes almak için ordular kurdum.
Uçaklar uçurdum gökyüzünde
Gözdağı verdim dünyanın tüm köşelerine.
Korkardım, ya kukla askerlerim ölürse iki yüzlü doğrularında ve tek yönlü kelimelerinde..
Çünkü her cenazede bir tanım daha yapılırdı çaresizliğime..
Şakası eskimiş bir hayatın içinde
Sisli gelecek sonsuz yokuşlara dönüştü.
Yorgun ve bezgin nefes sesinde
Zafer nidası ölümlü bedenlere üşüştü
Heyecanım Olimpos zirvesinde
Kalbimde bir kara büyü şeklinde.
Küçük şövalye güzel savaşamazdı.
Ama içli içli ağlardı öldükten ve öldürdükten sonra.
“Sarılacak bir düşman aramak zordur,
Çünkü kılıcı bırakmak ölümdür” derdi küçük şövalye.
“Bir ninni duyabilmek için yeniden doğmaya çalışmak zor”
İntihar etmeden önce düşündü kadın,
Her insan ağlayacak ve ağlarken,
Olmalı mutlaka kucağında barışın."
Jiletler sadece teminatı olacak,
Her an mümkün vazgeçişinde sığınağın.
Özgürlüğün getirisi sadece kaybolmak oldu
Güzel bir ilham perisi yorgun bedenime kondu
Peri fısıldadı bana:
Mİsafirine hayalini söyle
Kurduğun bu dünyada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!