Ben ümidimi kestim artık senden
Boşver telefonlarımı açma Yakup
Dostluğumuz meğer bitmiş ezelden
Sen çıkmamış bir can değilsin, ümit kalmadı Yakup
İnan bahsettim herkese senden
Universite de bir Diyarbakırlı
Esmer, ince, uzun...
Ismi de bir peygamber ismi...
Elinde bir tabaka, üzerinde Che Guavera...
"Bana da sar" dedim şu tütünden
"Al kendin sar" dedi uzattı tabakayı
Ne kaldı geriye ustam?
Ben bir garip çırak...
Diyardan diyara savuruyor,
Dert yelleri.
Aramadım değil, aradım;
Köşebucak umuda rastlamayı,
Çok ışıklı bir şehrin, yıldızlı sokağında
Uzaklarda arama beni, diz çök soba başına
Sevda yelleri eserken 20li yaşımda
Korkma, boğulmam deniz kıyısında
Tanıştırayım, ben Muhayyel kederin elçisiyim
Yıllanmış acıları ortaya seripte
Üzme artık kendini
Çayın yanına tütünü meze edipte
Yakma geceleri kendini
Eski çilelerden konuşarak
Karlar yağdı saçlarıma
Yağmur doldu gözlerim
Genç yaşta büküldü belim
Her şey doğru da vakit yanlış
Ümitler dünde kaldı
Bir sazım oldu yadigâr
Titrerken ellerim parmaklar vurur mu tele?
Bu canım oldu bahtiyar
Kısılırken gözlerim kirpikler değer mi yâre?
Başımın tacısın ey yâr
Gazı bitmiş çakmaklarla doldu çekmecem,
Bir hikayede binbir türlü ah çekince.
Gözlerim kısıldıkça arttı endişem,
Bir Muhayyel bir Samet, kimlikler değişince.
Yargısız infazların tam ortası.
Bırakma kendini bir başına kendi kendine
Dünya bu sağı solu belli olmaz
Yalnızlık onun sıfatı, sen edinme
Yalnız taş duvar olmaz
İki kişinin bildiği sır değildir
Yan yana yattılar,
Eşşeköldürenin yamacına.
Ben bile kabul edemedim hala,
Babam, birinin omzunda büyümüş;
Birinin sırtında, nasıl kabul etsin?
&




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!