Muharrem Ayı Şiiri - Selva Durmazemir

Selva Durmazemir
490

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Muharrem Ayı

Tövbe ayı muharrem ayı
Tövbelerin kabul oldugu son durağın adı
Hz Adem’in Hz Havva’nın imtihandaki başarısı
Ve bu yolculuk Adem ve Havva’nin yaratilmasiyla basladı
Hz Adem insanlığın hilkat sebebi,
Yaşadı imtihanın en çetinini,
Kaybetti şeytanla mücadelesini,
Ve Rabbinden uzaklığın adresi olan dünyaya gönderildi..
....
Heyhat..
Ödemesi gereken bir diyet vardı
Dünyanın bir ucuna bırakmıştı canının parçasını
Sahi kürek kemiğinden yaratılmamışmıydı biricik Havvası?
Candan öte canandı
Pare pare yürek yangınıydı
Cigerini parçaladı aşk acısı
Divane etti bu ayrılık!
Yandı..
Yandı..
Yandı..
Aramadığı yer kalmadı
Kuşlara ağaçlara dağlara Havvasını anlattı
Acep bir gören var mıydı?
Bu yaraya merhem yaratılmışmıydı?
Ademe dünya dardı!
Dünya zindandı!
Cennetten sonra nasıl zindan olmasındı?
Bir de aşk ateşi,ayrılık acısı, vuslat sancısı çıkmıştı
Sargılara sardı dertli başını
Havvası yanı başında olsaydı!
Cennet vatanına duyduğu gurbet sancısı belki biraz azalırdı
Gurbet hüzünlü ,gurbet kavurucu, gurbet acı
Kavuşmadan vatanına bulamazdi bunun ilacını
Hz. Adem dertli,matemli ,acılı
Olmuştu yıllanmış bir çınar ağacı
Izdırapla yüklüydü herbir dalı
Yağmurlar bile serinletemiyordu aziz başını
Yoktu Havvası
Yapayalnız bir başına kalmıştı..
Gündüzleri gecenin koynuna doladı
Bulutlar kapkaraydı matem yağardı
Ey benim hilkat sebebi babam!
İlk Peygamberim! Acın ne kadar da yürek parçalayıcıydı!
Kainattaki varlıklar ne yapsındı!
Dua dua ağlamaklılardı..
Ellerinden gelen başka birşey var mıydı?
Zaman herşeyin ilacıydı
Zaman getirecekti Havvasını
Zaman saracaktı bütün yaralarını..
......
Hz Havva ..
Yoktu yanında goncası
Ağladı..
Ağladı..
Ağladı..
Ağıdı meleklerin yüreklerini yaktı
Hasret acısı, vuslat sancısı, meleklerin gözyaşlarina karıştı
Hüzün deryasında çırpındı çırpındı..
Ama içindeki azim sanki cennetten inmiş yıllanmış bir şaraptı!
Içti içti azminin ve aşkının şarabını
Biran dahi olsun yılmadı!
Aşk acısını her öğüne katık yaptı
O anaydı,eşti, yoldaştı, sırdaştı,hayat arkadaşıydı
Göz nuruydu, elmastı,yakuttu, pırlantaydı!
Hz Ademin gönül yarasıydı..
Cennetteki hurisiydi ..
Güzeller güzeli aşk deryasıydı!
Aman Allahım o nasıl bir güzellikti!
Bütün güzeller güzelliğini ondan almıştı
Çünkü cennet hatunuydu!
Cennetinde dünyanın da biricik anasıydı!
Havva Ademsiz napardı?
Koca dünya Onu da yutmaz mıydı?
Ademini bulmalıydı
Geceleri gündüzleri yol yapmalıydı
Çünkü bu acı dayanılmazdı!
Lime lime etmişti canını
Ah bir kavuşsaydı Ademine!
Doya doya bir sarılsaydı
Dizlerine başını koysaydı
Ellerini öpüp yanağına bassaydı
Hayaller başucunda ..
Arzuhâli ruhunu rahat bırakmazdı!
Aradı aradı yıllar yılları kovaladı
Ah anacığım bu acıya kalbin nasıl dayandı?
Yaşanılan aşk acıları,hasret sancıları senden mi miras kaldı?
Sendeki sabır nasıl bir sabırdı?
Kimbilir kaç yüzyıl ayrılık canını yaktı?
Tebriklere şayan sabrın,metanetin!
Melekler öpsün tertemiz pak alnını!
....
Yıllar yılları dert yüklü, keder yüklü,hüzün yüklü bir sekilde kovaladı..
....
Asırlar sonra o hasret Arafat dağında vuslatla sona erdi..
Arafat dağı Hz Adem’in Hz Havva’nın tövbesinin kabul nişanı
Gözyaşlarının dindiği lâmekan!
Acıların yalnizlığin aşk acısının hüznün kederin bittigi yüce dağ!

Ayrılık acısı vuslat sancısı
Sevgiliye kavusmak icin verilen sabır savaşı
Aşkın yoğurdugu yürek ağrısı
Artık insan fıtratında hazırdı
Ve ..
Ademoğluna bu duygu Hz Adem’den Hz Havva’dan miras kaldı!..

Yıllar yılları dert yüklü, keder yüklu hüzün yüklü bir sekilde kovaladı..
....
Asırlar sonra o hasret Arafat dağında vuslatla sona erdi
Arafat dağı Hz Adem’in Hz Havva’nın tovbesinin kabul nişanı
Gözyaşlarının dindiği lâmekan
Acıların yalnizlığin aşk acısının hüznün kederin bittigi yüce dağ
Ayrılık acısı vuslat sancısı
Sevgiliye kavusmak icin verilen sabır savaşı
Aşkın yoğurdugu yürek ağrısı
Ve..Artık insan fıtratında hazırdı
Ve insanlığa bu duygu Hz Adem’den Hz Havva’dan miras kaldı

İşte Adem Havva Havva Ademine kavuştu
O nasıl bir kavusmaydi
Yer gök semavat kainat bayram yaptı
Melekler bu kutlamaya katıldı
İkiyüz yıl günahlarını sırtlarından atmak için
İkisi bir yürek tövbe kucağından ayrılmadı
Rabbin gazabından rahmetine sığındı
Dillerinde bir dua bir tövbe yankılandı
Ey Rabbimiz! Kendimize yazık ettik. Şayet sen kusurumuzu örtüp, bize merhamet etmezsen, en büyük hüsrana uğrayanlardan oluruz.’ (A’raf, 7/27)
....
Ve..Arındılar günah yükünden
Tövbeleri kabul oldu..
Derman oldu dertlerine Rahman
O ay bu ay ..
MUHARREM AYI
Günahların affolduğu ay..
Ey benim ilk Peygamberim!
Hilkat sebebi babam !
Ey benim güzeller güzeli anam!
Oldu yüzünüz ay..
Yüreğiniz aydın..
Gözünüzaydın ..

Muharrem ayı öyle kutlu öyle mübareksin ki
Hz Adem ve Haz Ademin bayramı yüreğinde yeseren ilk yeşillikti ilk sevinçti
Ve diger muharremler kimbilir neye gebeydi..
Zaman herseyi gosterecekti..

Selva Durmazemir
Kayıt Tarihi : 1.10.2017 17:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selva Durmazemir