Aşkı yazan kalemim düştü,
Şu Aşk-ı Hürrem'im nasıl üşüdü?
Kışın ayazı yaklaştı,
Bizi ondan mı ayrılığa düşürdü?
Şu aylar ki geçmez,
Sensiz gecenin karanlığından biraz korkarım Yağmur da yağsa gözlerinin ateşiyle ısınır
Ve biraz da seni arardım
Sankı şu şiir kadar anlamlı bakardın Yine de som sevmedikçe, değersiz kalırdı. Tüm herşeyim yalnız başına, sessizce bakardı.
Ve biraz da senin için ağlardım
Ömrüm bitmez
Gönlüm yetmez seni sevmeye
Hatrım kalırsa dönmezsin
Toprağına su olsam da
Sen sevmezsin...
Bir akşamüstü seni görsem diye yanardım
Gökyüzü gözüne bakar,
Ben toprağı yoklardım.
Öyle uzaktan bakıp severdim ki seni
Sen beni tanıyamazsın,
Bekliyorum öylesine uzaktan
Sevgini bekleyerek
Gözlerini seyrederek bekliyorum
Seviyorum galiba, bilmiyorum
İçimde gecenin hasretiyle bekliyorum
Ve sabahın körü, saat geçiyordu
Mavi gündüzün beşi…
Seni göremediğim bir sabah daha doğdu.
Fakat güneş küs uyandı bu sefer,
Neye habercidir, bilmem…
Günlerim kadar bir aydınlık, bir karanlık.
Bizim için bitmemiş bir ömürdür Atatürk,
Yaşatmakla sorumlu olduğumuz
Her başarımızda gururumuzdur Atatürk
Yılların silemediği izdir, silinmeyecektir
Sevmeyenin kefeni biz tarafından biçilevektir
Görmüyor kor ateşle dolmuş yüreği
Görmesin şu mahvolmuş kaderi
Bakma sokakta, gecenin karanlığında
Nasıl başımı kaldırıp bakarım, kaçırırım gözlerimi
Kaçıncı şiir bilmiyorum, gönlüm kör
Ölüme aşık oldum
Bir yandan felaketler yağsın
Güzel ülkemde baş gövdeden ayrılıyor
Arıyorum adaleti kör olmuşçasına
Kor gönüller, analar babalar
Ey, kendini aşan Ömer efendi
Sen ki kalemime kan mı kusarsın
Nefret mi?
Yaşın kırkı aşmış olsa ne yazar?
Ben senden de diriyim, gencim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!