Sen mavisi ol ben sarısı ateşin
Birleşip yakalım
Çıkmazların yangınını
Ya da besleyip ayrılığı koynunda dağların
Biz kadar dayanabilirler mi bir bakalım
Toprak Yağsaydı Mesela bulutlara
Karalar Taşsaydı Ya Da Denizlere
Ağaçlar Yıksaydı Sağlam Gövdesiyle Rüzgarları
Bir Kere De Balıklar Avlasaydı Martıları
Öteler Gelseydi Pruvasına Bir Geminin
Kuşlar yürür önümde
Kanatları viran şehir
Bir kaldırdım ki başımı
Böcekler kemiriyor güneşi
Tablo bu kadar vahim
Ama sen yine de gitme
Ben artık yaz güneşi değilim
Ruhu tazeleyen kır çiçeği
Gölgem söverken gittiğim yere
Duvağı akşamdır yüzümün
Benimle olmacalar
Binbir türlü dert treni
Bir yanı tam olsa da bir yanı kalır noksan;
Sen tamını ararsın, yarımdan azdır insan.
Bir dünya oyulunca inadın parmağıyla
Geçmişi şimdisinde düğümlenen bir ahu
Yanar kendi kalbinin azgın volkanlarında
Ölürken zaman isteyen dilencinin
Titrek avuçları kadar Israrcıyım sevmekte
Yedimde neysem yetmişimde o’yum işte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!