Bıçak senin elinde, halbuki katil benim;
Ben senin ellerinle kendimin katiliyim.
Keşfine layık mıyım sır dolu dudakların?
Bir harfine tutsağın olmaya layık mıyım?
Yoruldum muammayı, yıllarca aramaktan.
Gamsız bir fırtınanın kucağına düşmüşüm;
Gökte divane bir kuş, denizde balık mıyım?
Güneşi kucaklayan ilk tohumun yanında,
Bir ela alevinde yanan o pervaneyim
Bu alev zümrüdîdir onca meşe altında
Dirildikçe yeniden tutuşur bütün madde
Yalnız pervane değil, pervane olmayan da
Toplanınca bir havuz başında gülüşleri
Şimdilerde çağlayan psikozik bu aşkın
Gördüklerin yanılgı, kaybettim ben kendimi;
Gölgem benden uzakta, kucaklıyor kendini.
Azrail mi şu gelen heybetiyle uzaktan?
Sürülüyor bedenim dünya denen kızaktan.
Dönüp durduk onca yıl bir koca yuvarlakta;
Ustalaştık adeta, gönülleri kırmakta.
Bir âteşin içinden bir âteşe itildim
Akşam olunca mihmân yarim gezer yanımda
Revnaklı bir dudaktan öpmek değil niyetim
Sen kov beni, bırak kalsın gözlerim yanında
Bir çöl kumudur suları yalnızlığımın
Sakince kudurur kalabalık içinde
Sevmemeyi seviyorum, çok az da seni
Yok'un vücuduyum ben
Kör bir aynada görüyorum kendimi
Esiyor durağanlık rüzgârları tenimde
Geriliyorum
Kalbimin kınında
Ömrümün cellatları
Hangi yana adım atsam
Vuruluyor yedi başım birden
Sevmek için bulduğum metotlar
Bir âteşin içinden bir âteşe itildim
Akşam olunca mihmân yarim gezer yanımda
Revnaklı bir dudaktan öpmek değil niyetim
Sen kov beni, bırak kalsın gözlerim yanında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!