Papatyalar görselerdi seni
İncinirler miydi daha güzel olduğun için?
Gökyüzü bir gül halini alırdı elbet,
Seni görse gözyaşlarım, alabildiğine gülerdi.
Bu batı rüzgarına rağmen içimde bir papatya sıcağı
Dünyanın öyle bir yerinde ki, bataklığa saplanmış,
Elindeki zambak bir zakkuma dönüşüyor,
Üç-beş serseri sokakta konuşlanmış,
Öyle delirtmişler ki, kalbi bile üşüyor.
Köle pazarında satılan sefil tüccarın ta kendisiyim,
Gördüğüm karanlık artık, sadece karanlık,
Gözlerimi kör eden lanet karamsarlık.
Mahvolmuş her yanım
Bitmişim, kalmamışım,
Körleşirim günden güne
Gözlerimde kalmaz ışık,
Hiç kimsenin hayatını
Kendim gibi yakmamışım,
Düzeltir mi kafamı azcık metamfetamin?
Ağlayıp hep gülüyorum ve haftada bir,
Ben optimist karamsarım, belam fena değil,
Gözümün içine bakıp bana: 'salak' de bak'iy'im.
Gülümseyip gidiyor halk diktatörün peşinden,
En kıytırık sabahların karanlığında
Karamsarca yazıp bi' şey, kan ağladım bak,
Omzumda yalnızlığın günahlarıyla
Çıktım bu cehennemin sabahlarından.
Kafam azcık karışık bak, çekmecem de ilaç dolu,
Kafatasından mürekkep, papatyadan merkep,
Prensinin önünde prensesi öpmek,
Renksizliği hayatın kaldı eskilerde,
Şimdi eskiler bile oldu rengarenk.
Şimdi kafamın içi sadece kanla dolu,
notalar üzerime akar bir yaprak gibi
içimi sarar tüm kasvetiyle hazin sonbahar
beni bu uykudan ayıltan ölümün sesi
sanki şarkı söylüyor gökte turnalar.
bayık bu nefsin tadı, çiçekler gibi
Bir anlık öleceğim, nefes almayı unutup,
Güneşin karanlığını göreceğim, ittirerek bulutu,
Bir mum gibiydi inan, sönerken umudum,
Ben gülmeyi inan ki, tam ağlarken unuttum.
Korktuğumda yüzüm kanım gibi kızarır,
Aynı anda zihnimde canlanan iki resim,
Hakikat kesin, duygular kesif,
Brütün hançeri, bu hain kesim,
Cahil senato, Sokrat ve zehir.
Parabol denklemi ve karmaşık düzlemler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!