Akar sonsuzluğa zihnimden fikir
Bir kurt çürütmekte içerden canı
Dil susmuş gönülde hep aynı zikir
Başka yol yok gönül ister cananı
İçilmez mi nazlı yarin badesi
Seher vakti gönlümün havuzundaki kuğu
Yeni uyanmış hâlâ üstünde mahmurluğu
Bir güzellik var sende nur meleklere özgü
Bir şahısta toplanmış edep hayâ ve görgü
Unuttum rengini şu gökyüzünün
Özlem almakta öldürmeden canı
Kopyasıdır ancak şu gök yüzünün
Yüzün verir ruha tüm heyecanı
İlhamın kaynağı olan gülüşün
Yürü bre çıkalım yayla başına
Bin ömür verilir bir tek taşına
Hısım dost akraba gelsin aşına
Geniş olur bizim elin sofrası
Açar güz çiçeği erişmez yaza
İnsan yorulurken güçlenir mi hiç
Her yürekte milli tasa barınmaz
Aptal aptallıkla suçlanır mı hiç
Lafla sözle kirli yürek arınmaz
Bu öyle bir sevda yormaz yüceltir
Sen çıkardın bu taştan heykel
Yetiş boğmakta beni bu sel
Şahdamarımı koparan yel
Esecek seni görene dek
Sen varsın diye doğdu güneş
Ey sevgili cananım ömrüm sana amade
Ben sadece gönlüne konan aciz bir kuşum
Kabul eyle de ister Mecnun ister âmâ de
Sensin susuz çöllerde hem düzüm hem yokuşum
Uyanın yıkıma sel gibi giden milletim
Haykırmaktan yoruldum bitti ruhum ve etim
Görün artık görün şu kan emici celladı
Haramzade sürüsü kızı oğlu damadı
Bir bak Allah aşkına kaç kuruş var cebinde
Gönlüm denen/bu şehrin/gözlerin/yabancısı
Bu şehrin/kaldırımı/imzasıdır/bu aşkın
Gözlerin/imzasıdır/sözlerin/yalancısı
Yabancısı/bu aşkın/yalancısı/saçların
Yürüyorum nereye gittiğimi bilmeden
Acı acı esen yel gözyaşımı silmeden




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!