İri cüssesi bembeyaz dişleriyle gülümsüyor Uludağ!
Eteğinde gururlu sessiz sakin Mudanya.
Sahili kamçılayan dalgaların köpükleri
göz göz bakıyor cennet yurduma;
sesi çınlıyor kulağımda.
Zeytin ağacının kokusu burnuma çarpıyor;
ruhuma yayılıyor her defasında.
Parlak yeşil gözlerinden yaşlar damlıyor,
duru, tertemiz.
Kıskanıyor siyahı, ne yapsın?
Çare/Siz!
Tahtına kurulmuş oturuyor,
capcanlı tarihi selvi;
geçmişe selam duruyor.
Üzerinde kanat çırpıyor göçmen kuşlar.
İçlerinden biri selvinin gölgesine konuyor;
hoşbulduk kahkahası atıyor uzaklardan.
Birden uyanıyorum daldığım anılardan.
Ne kadar da geride kalmış,
yorgun yıllar.
Kayıt Tarihi : 26.3.2007 16:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
NAZİRE: MUDANYA’YA Ey çocukluğumun sabahı — gökyüzüne yaslanmış hayallerimdeki eski taş ev, zeytinli kokulu bir hatırasın hâlâ burnumun ucunda. Sokaklarında düşürdüğüm ilk kahkaham, rüzgârla gelir kulağıma. Sen, dağların eteğine ilişmiş bir sevda mısın? Yoksa ben mi her yaşımda sana yeniden âşık olan? Uludağ gülümserken sana, ben içten içe ağlarım. Bilir misin? Her ayrılış, bir parçamı bırakır o yosunlu iskelede. Ben artık nereye gitsem — Mudanya’yı sırtımda taşırım. Bir nazlı selvi gibi, gölgesinden ayrılamam.
Evet şiirini buldum..mudanya yorum gazetesinde de okudum..başındada benim aşıklısı olduğum deniz ve sanırım bir balıkçı yeknesi koymuşlar..
Sevgilerimle
geçmişe selam duruyor..
Merhaba Umut;
Memleketim deme hakkını ziyadesiyle hakediyorsun..Tarihi de seviyorsun anladığım kadarıyla..
Sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (6)