İşini bitiremedim dünya!
Her doğan günün; bir telaş,bir karmaşa,
Geçmişi düşünmek, omuzuna yük
Yüreğine binbir acı,
Gelecek kaygısı dersen,
O ayrı bir dert,bir sancı
Teselliler, fayda etmiyor
Yaşamak gerek,
Avunmalar, gönlüme söz geçirmiyor
Beni anlamak gerek,
Ne fayda...
Yavrumu kucağıma alamadıktan sonra
Eskiden dizlerimin yaraları acırdı,
Ama her düştüğümde
Kaldıran birileri vardı,
Ardından bağrına basan,
İyileşene kadar mızmızlanır,
Nazlanırdım onlara.
Canlarım; etim,kemiğim,
Elim,kolum,gözüm,kulağım,
Benim herşeyim
Öğrencilerim.
Sizlerle varım,
Sizlerle bir vucut,
Küçük bir kozada gibiyim,
Yanlış yerdeyim.
Eşyalarımı toparladım
Ve çıktım kozamdan.
O andan sonra
Derin bir nefes almak gibiydi,
Mazide kalan son türküyü,
Mırıldanırken dilim
Seni gördüm gülüm.
Derinliğinde kaybolduğum suydu,
Bahar yeşili gözlerin
Usulca seyre daldığım çileydi,
Çayır ve papatya kokularını
Bana getiren rüzgar,
Dolaştığın dağlara,tepelere
Müjde ver,
Küçük çoban çocuğa da
Söyle...
Sadece sen,
Sen sen sen,
Bu dünyada,
Başka bir şey istemem.
Ne villalar,
Sararan yapraklar bir bir,
Dökülüyor sevdiğim,
Sabahları ve akşamları da
Ayaz var.
Sen gittin gideli, kanadım kırık,
Uçamıyorum istediğim yere.
İnsanoğlu dalar bazen
Çok çok uzaklara...
Hatırlar çocukluğunu
Hatırlar gençliğini, olgunluğunu
İçinin coşkuyla dolduğunu.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!