Bismillâh’la Rabbimi zikre dilim alışık
Allah ve Resûlü’nü selât’e kalbim âşık
Her yerde ve her şeyde bir mührünü aradım
Yâ Rabbî, evvel âhir, ezel ebed kavradım
Gökkubbe Çadırımız, Güneş Bayrağımız’dı
Üç kıt’a Yedi İklim, Nizâm Fermânımız’dı
(2003)
“Kur’ân ve Ezân Türkçe olsun” diyen ey sâfdil
Kur’ân ve Ezân Rabb'ca, nûrların nûru sâf dil
(2009)
Muhteşem tarihe “masal, efsane” deyip durdular
Türk’ün millî bekâsına sinsice pusu kurdular
(2005)
Leyle-i Kadir’de indi Allah katından ol Kur’ân
Kapladı bir anda bütün kâinatı eşsiz Furkan
(2002)
Kur’ân ve Ezan Rabb'ca, beşer dile çevrilmez
Müslümân'ın müşterek kelâmı vazgeçilmez
(2009)
“Bismillah” deyip edeble, kelâma başlananda
Âlem O’nun gelişiyle, yeniden can bulanda
“Allah” ismi şerîfiyle, adı bir kazınanda
Arş, Kürs üstüne: “Kelime-i Tevhîd” yazılanda
Sırat-ı müstakîm üzre ol, işte kırâat, Namâz
Yakma iki dünyanı be evlâdım, olma beynamâz
(2005)
Yatağı almayan ırmak, devirleri delen nehir
Güzel Türkçe’m, coğrafyalar vatanlaştıran bir sihir
(2005)
Leyle-i Kadir’de indi Rabb katından ol Nûr
Sardı bir anda bütün Kâinatı sonsuz Nûr
(2002)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!