Kapıyı çaldığında saat sessizdi.
Ne rüzgar vardı ne kuş sesi.
Sadece kalbimin kıyısında bir kıpırtı…
“Buyur,” dedim, “gönlüm müsait.”
İçeri girdin.
Ayakkabılarını çıkardın ama izlerini değil.
Gözlerin duvarlarıma şiir yazdı,
Sustuğunda bile sesin yankılandı.
Beraber çay içtik,
Sessizliğin deminden koyduk fincana.
Birlikte sustuk,
Ama senin suskunluğun başka bir şeydi.
Sandım ki kalırsın.
Sandım ki bu ev artık iki kişilik olur.
Ama sen,
Bir misafir gibi kalktın ve gittin.
Ne bir veda,
Ne bir teşekkür.
Sadece boş kalan sandalye,
Ve hâlâ sıcak duran bir fincan.
Sonra günler geçti.
Güneş doğdu, ama başka bir göğe.
Ben kaldım,
Sen geçtin, iz bırakmadan.
Şimdi biri kapıyı çalsa,
Açmam.
Çünkü misafirlik bittiğinde,
Ev değil, ev sahibi yalnız kalır.
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 14:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!