Halit Mehdigil Şiirleri - Şair Halit Meh ...

Halit Mehdigil

CEVAP VERİYORUM (Konu: Tek Parti, Atatürk, İnönü, Menderes ve Camiler) / Sinan MEYDAN

“CHP ve İnönü cami kapatmıştır! Ama Neden? ”
“Osmanlı da cami kapatmıştır! Ama neden?
“Tek Parti ve Atatürk cami yaptırmıştır”
“Keşke bütün siyasiler İnönü gibi dindar olsa”

Devamını Oku
Halit Mehdigil

KÖR TOPLUM
Nedir kör toplum. Gerçeği göremeyen. Nedir gerçek birincisi doğa gerçeği ikincisi yaşanılan dünya devranında hem ülkelerin arasındaki ilişkileri, hem toplumlar arası ilişkileri hem de en yakınımızdaki insanlar arasındaki ilişkileri net görememk.
Dünya çapında sömüren ülkeler, Ülke içinde sömüren burjuvalar sömüreceği toplumun, sınıfın, insanın gözlerine çamur çeker. Gözleri çamurlanan insanın artık beyni gerçeklerle yüzleşemez. Niye çamur çekme ihitiyacı duyulur esas sorun o. Çamur çeken insanlar insanı sevme yetisinden habersiz, sevgisiz ortamlarda yetişmiş, duygusuz insanlardan etkilenmiş mala, paraya odaklanmış bir türlü muıtlu olamayan insanlardır. Bu çeşit insanlar da yönetime geldiği zaman artık duygusuz, sevgisiz, para hırsıyla, egemenlik ve sadistçe hükmetmek hırsıyla yönetilir dünya, insanlık ve ülkeler.
Şunu biliyoruz ki dünyayı hem ülkeler arasında hem ülkeler içinde hep kötü insanlar yönetmişlerdir. Kötü insanlar liderliği çok çabuk ele geçirirler. Dek ile hile ile acımasızlıkla ele geçirirler. Dünyada insanı seven lidelr azdır.Mustafa Kemal Atatürk gibileriazdır. Bu liderler insanlık için koşmuşlarıdr ki kimse Mustafa Kemal gibi dememiştir. Yurtta barış dünya da barış. bu söz hava bir söz değildir. Açın dinlere bakın hemen ehpsinde ötekilik vardır. Mevlana ya yine bakın hemen her sözünde insanlar arası ayrım bir ötekilik vardır. Hani der ya: Nice insanlar gördüm sırtlarında elbise var içinde insan yok, nice insanlar gördüm sırtlarında elbise var içinde insan yok. Demek Mevlana nın standartdında olmayanlar insan değil. Bundan bu sonuç çıkıyor. Oysa Bütün dinlere baktığımızda yaratıcı yaratmıştır insanları. Bir bildiği var ki insanları varetmiştir. Onun varettiğini insan değildir dışlamak her şeyden evvel yaratıcının halkeylediği bazı insanları reddetmektir açıkça. Yaratıcı böyle bir çelişki sunmadığına göre insanları kim niye ayırıyor dönüp bakmak lazım. İnsanları şunun için ayırırlar böl gözlerine çamur sür, görmesin onun kazandığını ben yiyeyim. Ülkeler bazındanda güçlü ülke kendinden zayıfının çok çalışan beyinlerine el koyar, yeraltı, yerüstü madenlerine el koyar, o ülkedeki insanların beyinlerini ele geçirmek için ülke insanını sadece ahiretçi yapar. BU DÜNYA ÖNEMLİ DEĞİLDİR diyen insan kendi haklarından vazgeçmiştir. Kendi haklarını terkeder. Bugün 84 kuruşa benzin satıyoruz Amerika ya. Şu anda ekmeğimizi Amerika ya veriyoruz. Hele önemlisi şu an asgari ücrete işçi çalışıyor. Asgari ücretimiz o kadar az ki eğeyaratıcının kriterlerine gidilirse bu asgari ücret yarattığı insana zulümdür. Bu zlmü ben yaratıcıya inanıyorum diyenler tarafından yapılıyorsa yaratıcıya daha da çok karşı çıkıştır. Dinler baktığımızda yaratıcı varolan zalim yönetimleri beğenmediği için peygamber göndermiş yeni bir düzen olsun yarattıklarım zulüm çekmesin diye. Sonradan dinlere öteki insanlar diye ayrılık gayrılık katılmışsa bu yaratanın yarattığına zulüm getirir ki yaratn buna asl razı olmaz. Gerçek insanlar insanı bölmez parçalamaz. Hele ki zulme uğrayacakları hissettiğinde zalim insanlara fırsat vermez. Dün de bugünde ülkemiz Türkiye emperyalist zalimlerine sömürülmüştür. Gözleri çamurlanan insanlarımız ahiretçi yapılmıştır. Bunun anlamı ülkene sahip çıkma kaynaklarına, üstün beyinlerine sahip çıkma varolan işgücüne kısacası ülken içindeki yaratıcının yarattığı insanlara sahip çıkma sadaka ile o insanlarıın canlılığını sürüne sürüne bitirt. Bugün ülkemizdeki asgari ücret sadakadır. Bunun ötesi yok. Bu sadakada asgari ücret alan ailelerin zulm içinde yaşamalıdır. Yaratıcı hangi insanını ayırır da zulmeder. Zulmedecekse niye yarattı değil mi?

Devamını Oku
Halit Mehdigil

Geçenlerde bir gence rastladım. Ne iş yaparsınız? diye sordum. İllüzyonistim ben. Nasıl oluyor bu? Dedim. Dedi ki:
Mesela sağ elinizle bir şeyler yapıp sizi izleyenlerin dikkatini hep sağ elinize çekiyorsunuz. Onlar sizin sağ elinizin marifetlerini izlerken asıl marifeti sol elinizle yapıyor, herkesi şaşırtıyorsunuz.
Aklıma Türkiye insanlarına İsrail düşmanlığı yaptıranlar daha körpecik yaşlarda Filistin Marşları ezberletilen, İsrail düşmanı yetiştiren, halka bu işleri hep bir eliyle yaparken diğer eliyle İsrailcilik yapan insanlar geldi. İçerde dinci,dışarıda İsrailci. Aynı zamanda da İsrail ile danışıklı dövüş iyi polis kötü polis oynamalar.
Nasıl mı? Davos’ta One minute içeride seçimleri kazandırdı. Ama Davos’taki One minute bizden çok İsrail’e yaradı. Organize eden de İsrail’ di. Yine Gazze’ye sahip çıkmalar İsrail karşıtı görünüyor. Ama İsrail’ e yarıyordu. Mavi Marmara Gemisi mizanseni. Yine İsrail hanesine yarıyordu. Ama bunların hepsi iç siyasette ve Arap aleminde de tutuyordu. Peki nasıl oluyor iki yanı da idare ediyorsunuz?
Bu bir marifettir. Makyavelist olursanız illüzyonu da çok iyi bilirseniz aynı zamanda din insanları din davranış, adet ve geleneğine insanları odaklarsanız, dinin özünü vermezseniz bu illüzyonu başarırsınız. Bu illüzyon İsrail karşıtlığı yapan ama asıl İsrailci olanlar yaş icabı geri çekilip yeni İsrailciler’e devredilerek günümüze kadar gelmiştir.
Biliyorsunuz İsrail pilotları Konya’da eğitim almıştır. Hem de zamanın İsrail düşmanı görünen başbakanı zamanında. İsrail’in Hava sahası dar. Geniş hava sahası olan ülkemizde eğitim gördüler bu pilotlar. Peki İsrail’e ne kolaylık sağladı Gazze’yi vurma kolaylığı. Başka? Türkiye’ yi de diğer Arap ülkelerini vurma kolaylığı sağladı. Peki o pilotlar eğitilirken ülkemiz insanları Kur’an Kurslarında bunları öğreniyorlar mıydı? Hayır.

Devamını Oku
Halit Mehdigil

……Selahattin Amca ABD’ye gider. Şehir içinde gezerken kaldırımın 5 metre uzağından bir Amerikalı güler yüzüyle bir çiçek sunar. Adım başı merhaba, günaydın nezaket ifadeleriyle
harman olan Amerika insanının yaşam fantezisi olsa gerek.

……Vietnam’da. Nikaragua’da, Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’ de ve dolaylı olarak da Türkiye’ de insan kanı akıtan Amerika bu kanlarla suluyor çiçeklerini. Coni bir çiçek sunma fantezisini insan sevgisi ile mi sunuyor yoksa kan ile elde edilmiş refahın fantezisini mi?

……Bir emperyalist ülke olacaksın, Irak insanının cesetlerini toplu mezarlara koyup, petrol kaynaklarının güvenliğini sağlayacağım bahanesiyle petrolü taşıyacaksın ülkene. Bir milyon kişinin katili olacaksın yüzsüzlükle Ermeni katliamını kabul edeceksin, senin katliamlarını hiçbir parlemento, senato kınamayacaksın; zengin olacaksın çok zengin. Eğitimini refahını üst dereceye yükselteceksin. Yemekten, içmekten, gezmekten sıkılacaksın kan ile elde ettiğin refahla yetiştirdiğin çiçeği Selahattin Amca’ya sunacaksın ve Selahattin Amca:

Devamını Oku
Halit Mehdigil

MUTLULUK ELDE Mİ?
Evet mutluluk elimizdedir. Yaşam yolumuzda günlük yaşamın küçük anlarından bir ömrün uzun uzun dönemlerine kadar yaşam bir seçimdir. Seçim. Seçimin hemen yanıbaşında da kar ve zarar hesabı vardır. Kar ve zarar hesabının tam yanı başında da verdiğiniz kararın artı ve eksileri vardır. Yaşam koşumuzda her zaman eksilerin az olduğu kararları seçmek zorundayız. Eksilerin az olduğu demek artıların çok olduğu demektir. Artıların çokluğu demek mutluluğu yakalama onun keyfini, hazzını yaşamak demektir.
Biz yalnız yaşamıyoruz. Önce dünya insan topluluğu, ardından ülke ülke insan toplulukları ardından aileler ve en sonunda da birey. Dünya insanlık alemi yaşam yolu seçimini yapacak, ülkeler yaşam yolu seçimini yapacak aileler ve birey yaşam seçimini yapacak.

Yaşam seçiminde yüzde yüzlük mutluluk aramak beyhudedir. Artıların çok olduğu karar mutluluğun sınırlarına girer. Az mutlu olmak çok mutlu olmak yeter ki mutlu olunsun azı da iyidir.
Peki mutluluğun en temel unsuru nedir. En temel unsuru öncelikle insan hücresidir. hücreye saygıdır. Hücreyi sevmektir. Hücrenin yüceliğine inanmaktır. Yaşam kararlarında hücre baz alınmalıdır. Yaşam uygulamanızda hücre ömrü uzayacak mı kısalacak mı?

Devamını Oku
Halit Mehdigil

.....İnsanlar ilk baktıkları insan, nesne vs beyinlerinde oluşan ilk düşünce iyi mi, kötü mü? İkinci aradıkları şey de güçlü mü zayıf mı? Buradan şu mu çıkıyor önce;
Ben güzeli istiyorum, güzel beni mutlu ediyor.
sonra;
Ben benden güçlüyü istemiyorum. Benden güçlü beni yok edebilir, beni esareti altına alabilir.

Bakalım bize kim sesleniyor?

Devamını Oku
Halit Mehdigil

.....İnsanlık doğduğundan beri genleri alarak yaşamı sürdürmeye çalışan nesliz.201 odalı (Ülke) dünyamızda ülkeler bilinç düzeyleri ölçüsünde dünyanın ya sefasını ya da cefasını çekiyorlar. Cefa çeken ülke insanları, sefa süren ülke insanları. Bizim ülkemiz cefa çeken ülkeler listesindedir. Bunu her düşünceden kesim taşıyor. Niye cefa çekiyoruz? Kör kafaların kör zihniyetlerin çokluğundan.

.....Osmanlı Devleti hep devletin devamlılığını,yıkılmamasını düşünmüş. İnsan ön planda değil. Devlet dediği de halkın katılımlı olduğu devlet değil. Osmanlı Hanedanlığı' nın hükmiyeti. Başka bir şey değil. Söz gelimi Osmanlı soyu Türklük'ten geldiği halde Türk'e sırtını dönmüştür.Türk'e hizmet yoktur. Türk Osmanlı Ordusu' na sadece savaşçı verir. Bir de aşar vergisi. Türk'e toprak yoktur. hepsi padişahındır. Padişah Türk ile evlenmemiştir. 36 padişahın 34 ünün annesi yabancıdır. Vezirler, büyük devlet adamları, devletin hemen her kademesindeki adamlar ve hatta şeyhülislamlardan bazıları dönme olan kişilerdir.

......Kısacası Türk, saray ekmeği yememiştir. Sarayın saadeti, hükümranlığı devam etsin diye 20 yaşlarındaki canları göndermiş bunu yanında vergiler ödemiş karşılığında ne eğitim, ne ekonomi hizmetleri almıştır. Yakın tarihimizde 1912-1913 Balkan Savaşı'nda 190 bin askerden sadece 30.000 geri dönmüştür. 160 bin can gitmiştir. Sultan Abdulhamit dönemleridir. En çok toprak kaybımız yaşanmıştır: Balkanlar,Kuzey Afrika, stratejik önemi olan Mısır... 90.000 askerimizi Sarıkamış'ta verdik. 150.000 e yakınını Çanakkale Savaşı'nda...(Sultan Abdulhamit 33 yıl boyunca dünyanın ikinci sıradaki donanmamızı Haliç'e hapsetmiştir. 30.000 asker, 13.000 mürettabat hapsedilmiştir donanmaya. Sultan Abdulhamit deniz kuvvetlerinden korkuyordu. Donanmamız çürümüştür. Amcası Abdulaziz'i onlar öldürdü beni de öldürürler, korkusu vardı. Donanmamızın çürümesi dış ülkeleri iştahlandırdı. Balkan Savaşı, Sarıkamış, Süveyş Kanalı Savaşı, Çanakkale Savaşı bu yüzden çıkmıştır. Donanmamız zayıflayınca bize HASTA ADAM dediler.)

Devamını Oku
Halit Mehdigil

Yaşamın anlamı sizin gerçekliğe yakınlığınız ile gerçekliğe uzaklığınız çizgisi ile kalitelidir. Gerçekliğe uzak olanlar farkında olmadan kendilerine, çevrelerine,bütün insanlığa kötülük yapmış olurlar. Kötülük ne demektir? Zalimlik. Zalimliğin çizgisi nedir? Başka insanların vücuduna, beslenmesine, eğitimine, insan olma haklarına engel olmaktır. Gerçeklikten uzaklaşan insanlar farkında olmadan zalim olurlar. En munis düşünceleri taşıyıp kendini suçsuz sanıyorken en büyük suçlu olduğunun farkında değildir. Tek bir örnek yeter: Iraktaki kardeşlerimiz üzerine zalim Amerika bomba yağdırdı İncirlik üssünden 3600 sorti yapıldı ülke insanları olarak 3600 sortiye

haberimiz yokken de destek vermek bizim zalimliğimizdir. Gerçekliğe yakın olmak emek ister.

Devamını Oku
Halit Mehdigil

.......Yeni doğan bir bebek ağlar, susmaz.Elbette ağlayacak konuşmasını bilmiyor ki... Rahatsızlığını, açlığını, her şeyini ağlayarak iletiyor. Bebek ağladığı zaman biz rahatsız oluruz. Hatta nasıl kural koysak da bir daha ağlamasa diye düşünürüz. Bebek kuralları sevmez, çocuk olur gene sevmez, büyür gene sevmez.

Neden?

Özgür ruhludur. Kuralları dayatırsanız ruhunda zorlanmalar olur. Dayatma bir
süre tepki alırsa da sonunda pes eder insan eder ama kendinden ödün verir mutsuz olur.

Devamını Oku
Halit Mehdigil

‎ 01. Türkiye
02. Bulgaristan (545 yıl)
03. Yunanistan (400 yıl)
04. Sırbistan (539...yıl)
05. Karadağ (539 yıl)
06.Bosna-Hersek (539 yıl)

Devamını Oku