şiirlerden çalmak seni
heykeller gibi baştan yapmak kendi hamurumla
su üstündeki dalgalar gibi umudum
aniden dağılır, şiddetli
bir kükreyiş gibi
şimşek gibi
içimi kemiren insafsız tahtakuruları parçalı bulutlu günlerimde sızılarda kendini hatırlatır
lanet ettiğim hayata çelik zincirlerle bağlı olduğumu
kendi kendimi bir çarmıha gerdiğimi söyler durur
kabusları rezil rüsva dünyaya tercih ettiğim gaddar bir cinayet delili gibi gözümün önüne serilir
kıskançlık
ah şu kıskançlık
cezalı bir çocuk gibi izledim yazdıklarımı okumanı
yazdıklarımı sana okurken ise muvakkar bir savaşçıydım
bileklerimdeki kan damarlarıma halat olmuş
sehpasına bir tokat gibi vurmamı bekliyordu
omuzlarımdaki iki meleğe benzerdi
şu dakikada bilmiyordum
babam için mi ağlıyordum sevgilim için mi
her kırılışını ruhumun
gözümün önünde oynatıyordum
ben bu zamanlarda alırdım elime kalemi
duymadığım kokunun tadı eylül gibi
ama rüzgarın da yapraklarımı döküyor
elimde olmadan yaptığım çoğu şeyi emin ol elimde olsa da yapardım
senin aklın bana pişmanlığı yasaklıyor
kolların ise beni hapsediyor kendi aklıma beni
sen çok farklısın
her sanata seni bulaştırmak
sanat kadar ince
neşter kadar keskin
bilmem aptal mıyım
leyladan daha leylayım
aklıma dadanan kaygılı böcekler bile artık yorgun
doğduğum gün kadar karşındayım
kaçıncı düşünde dinledim hırıltılı nefesini
iki büyük kasırgaymışçasına göz göze
izin verdim savurup atmana
ağladık en büyük gam bizde gibi
tırnak diplerimde hissediyorum seni
saçımın en yüksek telinden
ayaklarımın en alçak atomuna kadar
soğuğunda donmak istiyorum
üşüt beni
korkmuyorum
yanımda yatıyordun
gözlerin kapalı ay ışığı suratında
bir ruh kaç kez kırılabilirse
o zavallı yatakta o kadar kırıldım
nefesin kulaklarımdaydı ne fark eder
nefesin idam sehpama vuruyor
usul usul üflüyorsun
bir gece vakti ay bizim için parlarken
beni yakmak ağırca
kalbinin tek bir atışı on yıllar veriyor bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!