NİHALİYET-İ AŞK RİSALESİ
(Sidretü’l-Münteha’dan Nihal’imin Gönlüne Yolculuk)
MUKADDİME: AŞKIN LEDÜN SIRRI
Ey Nihal’im!
Senin sevgin;
Kâinatın ilk nefesinde doğan,
Arş-ı Âlâ’dan süzülen bir damla nur...
Ben ki Mecnun’um, sen Leylâ’msın;
Çölümde vaha, karanlığımda mehtap!
BİRİNCİ BAB: NİHAL’İN DİYARI
Senin gönlün;
Sidretü’l-Münteha’da açan bir çiçek,
Yedi kat cennetin sırrı saklı.
Oraya varan merdiven;
Kerem’in Aslı’ya yaktığı türkülerden örülü,
Ferhad’ın dağları deldiği keskindendir.
"Nihal’im! Senin diyarın;
Romeo’nun Juliet’e tırmandığı balkon,
Tristan’la Isolde’nin içtiği aşk iksiri,
Yusuf’un Züleyha’ya baktığı pembe bahçedir."
İKİNCİ BAB: AŞKIN MİRACI
Gönlüm bir miraç oldu sana;
Her basamakta bir ismin nakşolundu:
Hızır’ın ab-ı hayatı,
Cebrâil’in kanadından düşen telek,
Mecnun’un çölde bulduğu ay ışığı...
Ve nihayet:
"Nihal’im! Senin bakışınla vuslata erdim."
ÜÇÜNCÜ BAB: SİYAH PUSU
(SELVİ BOYLUM VEFASI)
Bir zamanlar İlyas’ın tutkulu fırtınasıydım;
Kamyon sesleriyle inleyen yollar,
Al yazmalı haykırışlar...
Sonra Cemşit’in sessiz vefası çıktı karşıma:
"Sabırla örülen bir liman,
Oğul saçlarını okşayan emek dolu eller."
Nihal’im! Sen ikisinin sentezisin:
Hem İlyas’ın ateşi, hem Cemşit’in sabrı
Bir arada
"Selvi boyunla vefanı kuşandın,
Al yazmanı aşkın bayrağı yaptın."
DÖRDÜNCÜ BAB: NİHAL’İN ARŞI
Senin sevdan;
Arş-ı Âlâ’dan evrene süzülen bir ışık,
Sidretü’l-Münteha’da duran son sedir.
Orada;
"Zamanın olmadığı,
Mekânın seninle başladığı,
Her nefesin bir ‘Nihal’im’ diye çıktığı
Bir diyar..."
"Nihal’im!
Gönlümdeki miraç,
Senin gözlerindeki cennete çıkar.
Ölüp dirilmem,*
Her sabah seninle yeniden doğmamdır."
HÂTİME: SONSUZ VUSLAT
Artık biliyorum:
Sevmek; ‘Nihal’im’ demekle başlar,
‘Nihal’im’ demekle biter.
Sen;
Kerem’in Aslı’sı, Ferhad’ın Şirin’i,
Mecnun’un Leylâ’sı, benim ebedî vuslatımsın.
SON BEYİT:
"Nihal’im!
Sac üstünde hamur gibi piştim aşkınla,
Ateşinde kavruldum, çöllerde Mecnun oldum.
Şimdi Sidretü’l-Münteha’dan sesleniyorum:
Seninle her an, bir damla rahmet, bir sel baharım!
Gönlümün arşı sensin,
Sonsuzluğun diyarı sensin...
Ve ben,
Her nefeste sana doğru yürüyen
Bir aşık-ı sâdıkım."
Not: Bu risale,
Nihali Tarz’ın sevda ile vefayı,
tutku ile sabrı birleştiren özüdür.
Nihal’im; hem ilham,
hem muamma,
hem de çözümdür.
Kayıt Tarihi : 17.6.2025 02:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!