nilgün gelinlik giydiğinde
topraga cemre düşmüştü
bademler yemişe durmuş
nergizler yeni açmıştı
nilgün gelinlik giydiğinde
torosların yükseklerine
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
aldanıştır yaşamak...doğumla başlayan bir serüvenin en önemli durağı da evliliktir bence...kıyafetin,erkekler siyahını seçer,kadınlar beyazını..nedendir bilinmez ama,anlamını araştırmak gerek...
damadın siyaha bürünmesi,eşini,ta baştan korkutma felsefesine dayanıyor belki:))))kadının ise gelinlikler içinde beyaz güle dönmesi, sağlamak içindir belki dengeyi..yoksa,gelinliklerin kırmızı olması gerekir diye düşündüm her zaman:)))
ve Nilgün!..bu ismin seçiminde isabet etmiş,sevgili İspir...'güne akan nehir'!..hangi güneyse!..
el kapısında,bitmez tükenmez askerlik...ölümdür terhisi...
ah Tanrım,lütfen kurtar gelinlik giymekten Nilgün'ümü!..
kutluyorum,selam,saygı,sevgiyle......
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta