Dün gece yarısı, rüyamda gördüm
Halin nice diye, ben sana sordum
İnan ki sevdiğim, sözümde durdum
Seni sevdiğimi, bilmiyor muydun?
Böyle gecelerden, nefret ederim
Bir of çekersem, yankılanır dağlardan
İste gelirim, kuş ötmeyen bağlardan
Aşk insana mirastır, eski çağlardan
Yine seveceğim ben, ölümde olsa
Yaralı bu kalbim, her yerde arıyor
Küstüm gidiyorum, daha dönmeyeceğim
Giderken bile, sana söz vermeyeceğim
Ben böyle tuzaklara, hiç gelmeyeceğim
Bekleme boşuna, sana dönmeyeceğim
Bir başka esiyor rüzgâr, bu akşam burda
Kalbimdesin yine, orda yatarsın
Gül dikenisin, kalbime batarsın
Öyle yaparsan, başından atarsın
Bu fani dünyadan, çeker giderim
Hele bakın, şu feleğin fendine
Sabah güneşinin, doğduğu yerde
Neredesin, düşürdün büyük derde
Seveceğim seni, can varken serde
Ararım bulamam, olur işkence
Seyreyledim senle, gün batışını
Kollarını sar boynuma, al yanaklı
Bir yuva açtım sana, yedi konaklı
Gönlümün gelini ol, telli duvaklı
Öl de bana ölürüm, uğruna senin
Ne güzel bağlıyorsun, yaşmağı bağı
Sana gelmek istedim, kapalı yolların
Aşk bahçesinde durur, derilmiş güllerin
Bütün gece sarmadıysa, aşkla kolların
Gel diyorum sana, ölüyorum aşkından
Gece hayalimde, gözlerim yaşla doldu
Beklerim canım, gelesin diye
Anılar kaldı, senden hediye
Kalbi adadım, aşka sevgiye
Ömrümce beklerim, gelsin diye
Bu aşkın elinden, çile çektim
Evlerinin önünden, yolum geçmiyor
O yar aşk şerbetini, elden içmiyor
Çekiyorum yıllarca, çilem bitmiyor
Yılları verdim sana, ömrüm yetmiyor
Kalpteki sevgi, artık bana yetmiyor
Penceremden bakarım, biran dışarı
Yine güneş doğmamış, ışıklar hani
Dünya fanidir, geçer insan kervanı
Onun için ağlarım, sözler bahane
Penceremin önünde, kuşlar uçuyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!