Meyve yüklü dallarım, hepsini sana sunuyorum
Sevda yüklü katarlarım var sana tüten
Güzergahı şehrine ebedi gelmeyen
İçim sana hep güldü pembe en güzel güldü
Çehrem bazen düştü, gözlerin gördüğüm en gerçek düştü
Kulakları çınlasın sarf ettiğin kelimelerin
Şeb-i hicran şimdi gözlerin
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



