Hani vardır ya
İlk bakış
İlk gülüş
İlk öpüş
Sen de benim ilklerimdensin
İki yakanı gördükçe
Karşı karşıya bakışan…
Berduşluğum gelir aklıma
Senin Boğaz’ında serin sular
Benimki ağıları yudumlar
Akşam hüznü çökünce omuzlarıma
Lanet ederdim kahrına, kahrolası akşamların
Korkuturdu beni karanlık, gayyaya düşerdim her akşam
Sabah olmayacak, seni, gözlerini,
Bir daha göremeyeceğim sanırdım
Sen sanma ki öldün
Ölmekle ölümsüzlüğe kavuştun!
Sana öyle bir mezar yaptım ki...
Ne taştan, ne topraktan
Sana öyle bir mezar yaptım ki...
Seni kimse çıkaramaz oradan
Kayıp zamanlarda uyanmasam
Şafağın kızıllığını
Sabahın duru laciverdini
Kuşluk vaktini
Günü, günaydını kaçırmasam.
Farkındalığında, dolu dolu
Kırılmış sırça dağınıklığında duygular
Arın hırslarından, vur bıçağı kurbana
Yakamadığın dostluk meşalesini
Hırslanıp da düşürmeyesin ormana
Hırsların, sunak olmuş canlara
Aşkda ayrılığa 'Acı' demiş bir şair
Bir başkası 'Ölümün ikiz kardeşi'
İnanmıyorum onlara!
Ne kadar güzel özlemini çekmek sevgilinin
Ne kadar değersiz aşk!
Sorulacak hesabı, sorgulanacağım
Ama yaptıklarımdan değil, yapamadıklarımdan,
Söyleyemediklerimden susup da,
Yapmaya, söylemeye korktuklarımdan
Sorulacak hesabı
Hangi coğrafyada sorsam, yoktur seni bilmeyen
Çok şey söyleyebilir hakkında, seni hiç görmeyen
Şanslı kişilerdenim şükür, seni dünya gözüyle gören
Ama pek çoktur boğaz derdiyle, sende yaşayıp
Muhitinden çıkıp da İSTANBUL Boğazını görmeyen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!